MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TSK’nın terör örgütünün çekilmesinde nasıl hareket edeceğiyle ilgili olarak, “Bakanlar Kurulu’nun kanundan almadığı yetkiyi talimat olarak vermesi kabul edilemez. Konusu suç teşkil eden bir emrin uygulanması mümkün değil” dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında AK Parti’nin, terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan’ın belirlediği yol haritasında 4. Yargı Paketi ile yeni bir adım attığını ifade etti.
AK Parti’nin terör örgütünü “KCK” adı altında meşrulaştırmak istediğini savunan Vural, paralel devlet yapılanması doğrultusunda terör örgütünün taleplerinin yerine getirildiğini söyledi. Vural, Öcalan’ın yol haritasında birinci aşamanın çatışmasızlık, ikinci aşamanın hukuki alt yapıyı hazırlayacak komisyon kurulması ve üçüncü aşamanın yasal adımlarla birlikte silahların bırakılması olduğunu iddia etti.
Çözüm sürecinde Öcalan ve KCK tutuklularına af sözü verildiğini öne süren Vural, AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın, bu konunun üçüncü aşamada değerlendirilebileceğini belirttiğini ifade etti. Vural, “AKP’nin çözüm planı yok, Öcalan’ın çözüm planı var. Süreç Öcalan’ın istediği gibi adım adım gidiyor” diye konuştu.
4. Yargı Paketi ile terör örgütü propagandası yapmanın serbest olacağını, terör örgütü adına suç işleyenlerin örgüt üyesi olarak cezalandırılmayacağını anlatan Vural, “Bu örgüt, Yüksek Seçim Kurulu’na mı bildiriyor üyelerini- Mantıksızlığa bakın. Sanki üye listesi var. Örgüte üye olup olmadığını anlamak için ne yapılacak-” diye sordu- Vural, düzenlemenin KCK’lıların serbest bırakılması anlamına geldiğini ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “KCK’nın nereye vardığını bilmeden, bu işin içinde kimlerin ne rol üstlendiğini bilmeden yaptığınız açıklamalar, ister medyada olsun, nerede olursa olsun teröre destektir, teröre hizmettir. Bu kadar açık konuşuyorum” dediği konuşmayı dinleten Vural, “Bu kadar açık konuşuyorum, bugün çıkardığınız bu kanunlar teröre hizmettir, teröre destektir” dedi.
Sürecin pazarlıklar sonucu varılan mutabakatla belirlendiğini savunan Vural, “21 Mart ve 9 Nisan’da yaşananlar göstermiştir ki Başbakan’ın ustalık dönemindeki tek görevi, PKK’nın ütopyasını gerçekleştirmek, bölücü terör örgütünün amacına hizmet etmek ve siyasi projesini hayata geçirmektir” iddiasında bulundu.
Sürece direnen tek partinin MHP olduğunu belirten Vural, MHP ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’yi yıldırmak için her türlü girişimde bulunulduğunu söyledi. Vural, “Yapılan, demokratik siyaseti sürdüren MHP’nin önünü kesmek, yasa dışı terör örgütünün önünü açmaktır. AKP, Kandil vesayetiyle hareket etmekte, Kandil’in taleplerini emir telakki etmektedir. KCK’yı meşrulaştırmak ve PKK’lıları salon teröristi yapma peşindedir” diye konuştu.
Milletin, Türklüğün Anayasa’dan çıkarılmasına izin vermeyeceğini belirten Vural, “Hani ne gerek vardı- Sıktı değil mi- Zoru görünce kaçanlardansınız. Millet iradesi sizi hizaya çekecek” dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Kandil’deki terör örgütü yöneticilerinin Öcalan ile görüşme isteğini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, bu tür zeminlerin hazırlanabileceğini söyledi.
AK Parti’nin partili Cumhurbaşkanlığı sistemini getirebileceğini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Vural, “Parlamenter demokratik sistem içinde yasama, yürütme ve yargının etkili bir şekilde, birbirlerini denetleyecek şekilde görev yapmasını, medyanın tarafsız görev yapmasını sağlayacak bir yapılanma Türkiye’nin ihtiyaçlarını giderir. Bundan sonraki Cumhurbaşkanı ülkücü olacaktır. Bunun bir başkanlık sistemi adı altında yapılmasını da istemeyiz. Bu mesele rejim meselesidir. Bu yapıyla gidildiği zaman Cumhurbaşkanı devletin ve milletin birliğini temsil etmekten uzaklaşır” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın terör örgütünün çekilmesi sürecinde TSK’nın nasıl hareket edeceğine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine Vural, “Terör ve suçla mücadele görevi kanunlarla kurumlara verilmiştir. Bakanlar Kurulu’nun da kanundan almadığı yetkiyi talimat olarak vermesi kabul edilemez. Konusu suç teşkil eden bir emrin uygulanması mümkün değil” görüşünü dile getirdi.
Vural, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın Ergenekon davasının gizli tanığı olduğu iddiasının hatırlatılması üzerine de öncelikle Başbakan Erdoğan ile Büyükanıt arasındaki Dolmabahçe görüşmesinin ne olduğunun açıklanması gerektiğini söyledi.
Büyükanıt’ın bir televizyon programında “Kandil’i temizlemenin çok zor olduğu”, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ise bunun aksi yönündeki açıklamalarını dinleten Vural, Büyükanıt için “Ne biçim genelkurmay başkanı- Biri dışarıda biri içeride” dedi.