MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, açılım sürecine yönelik yasa tasarısı için “Erdoğan’ın imzasının yanında terörist başının da imzası vardır” iddiasını dile getirdi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, çözüm sürecine yönelik sunulan Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı’nı eleştirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmak için “her şeyi yapabilecek tıynette” olduğunu öne süren Vural, “Çözüm süreci” adı altında ülkenin çözülme ve bölünmenin kıyısına geldiğini savundu. Vural, “AKP-PKK eliyle ülkeyi bölecek yasalar çıkarılmakta, kardeşliğimiz dinamitlenmektedir” diye konuştu.
Vural, tasarı için “paçavra” ifadesini kullanarak, şunları söyledi: “PKK terör örgütünün taleplerinin yerine getirilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Burada Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasının yanında terörist başının da imzası vardır. Kendi iradesini terör örgütüne rehin vermiştir. Terör örgütünün dayatmalarıyla bu kanun tasarısı gelmiştir. Bırakın bakanlıkları, istifa edin. Bu, İmralı’nın onayıyla, kirli pazarlıklarla Erdoğan-Öcalan eş başkanlığındaki sürecin neticesinde gelmiştir. Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılmadan önce İmralı’ya paraf için gönderdiniz.
Bu kanun tasarısı, hükümetin terör örgütüne teslimiyet tasarısıdır. Erdoğan zaten iradesini teslim etmişti, şimdi Türk milletinin egemenliğini temsil eden milletvekillerinin iradesini kılıf yaparak kirli, pis, ahlaksız pazarlıklarını meşrulaştırmak istiyor. Bu belge aynı zamanda hükümetin bugüne kadar suç işlediğini ortaya koyuyor. Ucu açık, ‘PKK’nın her isteğini yerine getireceğim’ taahhüdünden başka anlam taşımıyor. Hükümet terör örgütünü meşru muhatap kabul etmiştir. ‘PKK ile görüşen şerefsizdir’ demişlerdi. Erdoğan, şeref ve haysiyetini kaybettiğini imzasıyla ortaya koymuştur.”
Vural, tasarıda terör örgütüne af ve iş taahhüdü olduğunu da savunarak, “Milletin birliğini, bütünlüğünü korumak için canlarını veren şehitlerimize, ailelerine iş imkanı gibi terör örgütü mensuplarına da iş taahhüdü veriyor” dedi. Tasarıda çözümün ne olacağına ilişkin hiçbir şey olmadığının altını çizen Vural, “Terör örgütüne ‘senin her istediğini yapacağım’ demektir. Tasarı, AKP-PKK yapımı terörist başına özgürlük, Kürdistan’a özerklik ve statü taahhüdünün çerçevesini oluşturmaktadır. Ey Cemil Çiçek, bu yasa teklifini iade et. Nasıl fezlekeleri iade ediyorsan, ‘terör örgütünün dayatmasıyla, arzusuyla TBMM’ye bir yasa teklifi getirilemez’ de. Görelim seni haydi” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın, Kandil’deki terör örgütü yöneticisi Murat Karayılan’ın “Bir iki hafta içinde yasa çıkmazsa çatışma başlar” tehdidinden korkarak tasarıya imza attığını iddia eden Vural, “Milletin helal oyları, bu adımları atanlara haram olsun” dedi.
Oktay Vural, tasarının nihai hedefinin “terörist başını İmralı’dan çıkartmak, terör örgütünü siyasallaştırmak, doğu ve güneydoğuda KCK devleti kurmak, Erdoğan’ı terör örgütü ele başı Öcalan’ın desteğiyle Cumhurbaşkanı yapmak olduğunu” öne sürdü.
Tasarının Oslo protokolüne taahhüt olduğunu da savunan Vural, “AKP kılavuzları ve Erdoğan, PKK’nın emir eri gibi çalışmaktadır. AKP hükümeti terör örgütünün sekreteryası konumuna gelmiştir” diye konuştu.
Çözümün ne olduğunun millete anlatılması gerektiğini dile getiren Vural, şöyle devam etti:
“Bunun neresinde terör örgütünün silah bırakması var? Silahla ulaşamadığı amaçlarını silahsız yerine getirmek amacıyla hazırlanmış yasadır. Çözümün ne olduğunu niye millete anlatmıyorsunuz? Çözüm, ucu açık bir süreçte Türkiye’yi milli devletten uzaklaştırmak, milleti etnik kimliklerine göre bölmek suretiyle devletin üniter yapısını bozarak, PKK-KCK yapılanmasıyla büyük Kürdistan’ı oluşturmaktır. Teröristlerin 30 yıldır bölemediği ülke, Erdoğan’ın siyasi ikbali ve ideolojisi uğruna ayrışma ve bölünme aşamasına getirilmekte, bu da sözde çözüm olarak millete yutturulmak istenmektedir.
Bu tasarı, milli iradeye ihanet edenlerin korunduğu tasarıdır. Bu tasarıya imza atanlar Anayasal suç işlemektedirler. Bu yasaları ne kadar getirirseniz getirin bölünmenin ve ihanetin hiçbir meşruiyeti yoktur ve kabul edilmeyecektir. ‘Bu yasa kapsamında verilen görevleri yerine getirenlerin hukuki, idari ve cezai sorumluluğu olmaz’ deniyorsa, bunun ilham kaynağı Kenan Evren’dir. Kenan Evren de geçici 15. maddeyle 12 Eylül döneminde yaptıklarından sorumluluğu doğmayacağını getirmişti. 34 yıl sonra mahkum oldu. Bu paçavra seni kurtarmaz. Bilerek suç işlediklerini itiraf ediyorlar. Parmak çoğunluğuyla bunu geçirmen bir şey ifade etmez. Bunun hesabı sorulur. İşte Kenan Evren’e soruldu. ‘Sorumluluğum doğmasın’ diyerek, yükü milletvekillerinin sırtına atıyorsun.”
Oktay Vural, Diyarbakır’dan gelen, çocukları kaçırılan annelerin bugün MHP grubunu ziyaret ettiğini de anlatarak, annelerin, “çocuklarım kaçırıldı, bu nasıl çözüm süreci” diye sorduğunu aktardı. Vural, “Anaların gözyaşlarını PKK’ya verdiğin taahhüt için kullanıyorsun” diye konuştu.
Musul’daki Türkiye başkonsolosluğuna baskın düzenlenerek Türk vatandaşlarının rehin alınmasına da değinen Vural, “IŞİD ile de bir masa kurduğu ihtimal dahilindedir. IŞİD’in elinde esir tutulan vatandaşlar üzerinden yeni sahte kahramanlıklar yapmak için oyun içinde oyun oynanmadığını kim söyleyebilir? Böyle bir şey yoksa neyi bekliyorsun?” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, AKP’nin adayının büyük ihtimalle Başbakan Erdoğan olduğunu açıkladığını anımsatan Vural, “Bu açıklama bana şarkı hatırlattı; ‘ben senin cumhurbaşkanı olabilme ihtimalini sevdim’. Post kavgası derin. Bir an önce gönderme peşindeler” diye konuştu.
AKP’nin cumhurbaşkanı adayı için milletvekillerinden imza toplamaya başladığını da anlatan Vural, “Açığa imza atmışlar. Peki adayınız kim? Böyle bir adaylık iradesi meşru mu?” diye sordu.