AKP iktidarı baskıcı bir zihniyetle hareket etmektedir


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iktidarın; muhalefeti, eleştirenleri korkuttuğu, sindirdiği bir dönem yaşandığını savundu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ”Olması gerekeni ifade etmesi gereken siyasetçi değil yargıdır. Başbakan ‘olması gereken’ diye söylüyorsa, bu yargıya müdahaledir” dedi.  AK Parti’nin, antidemokratik uygulamalarla demokrasiyi geriye götürdüğünü ileri süren Vural, son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında oluşturulan fezleke ekseninde yapılan tartışmalarla hükümetin tutumunun ortaya çıktığını dile getirdi.

Vural, ”Sayın Başbakan’ın ‘olması gereken olmuştur’ ifadesi, doğrudan doğruya siyasal tavrın yargıya müdahil olmasıdır, yakışıksız olmuştur. Olması gerekeni ifade etmesi gereken siyasetçi değil yargıdır. Başbakan ‘olması gereken’ diye söylüyorsa, bu yargıya müdahaledir” diye konuştu.

Aydın’da referandum döneminde ”Vali ve kaymakamlar partizanca işlere bulaşmamalıdır. Devletin valisi ve kaymakamı olmalıdır” dedikleri için haklarında fezleke hazırlandığını aktaran Oktay Vural, şunları söyledi: ‘Siyasal olarak yaptığımız eleştirilerin hepsi mahkum edilmek isteniyor. Siyasi ve hukuki meşruiyetin dışına atılmak isteniyor. Bu baskı her yerde devam ediyor.

İlker Başbuğ ile ilgili ‘görev suçu değildir, özel yetkili mahkemede yargılanması gerekir’ denilmektedir. Referandum sürecinde Başbakan bir televizyon programında ‘hayır oyu kullanacakların darbeci olduğunu’ söyledi. Ben de Erdoğan hakkında kamu davası açılmasını istedim. Cumhuriyet Savcılığınca, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan sıfatı altında ilgili televizyon programına katıldığı, iddia olunan eylemin görev sırasında ve görev dolayısıyla oluştuğu’ söylendi. Başbakan’ın bize ‘darbeci’ demesi görev sırasında ve görevinden dolayı oluşuyor, buna ne diyeceksiniz? Başbakan’ın görevi hakaret etmek mi? ‘Darbeci’ diye ikiye bölmek mi? Yargı, adil olmalıdır. Başbakan’ın insanlara ‘darbeci’ demesi Başbakan’ın görevinin gereği midir? ‘Görev sırasında ve görevden dolayı oluştuğu için Meclis soruşturması açılması lazım, Yüce Divan’a gitmesi lazım’ deniliyor. Peki eski Genelkurmay Başkanı, ‘bu görevinden dolayı değil, o zaman özel mahkemede yargılanacak.’ İşte yargının bu tip çifte standartları girmesi yargıya olan güveni azaltmaktadır.”

TBMM’de muhalefetin sesinin kısılmak, elinde bulunan denetim imkanlarının yok edilmek istendiğini savunan Vural, ”AKP’nin demokrasiyi hazmedemediği, parmak çoğunluğuyla muhalefetin sesini kısmak istediği ve bunu da önemli ölçüde parlamentoda yerine getirdiğini esefle görüyorum” dedi. Askerin sivile müdahalesini kabul etmenin mümkün olmadığını ancak sivil siyasetin darbeci bir zihniyete sahip olmasının çok daha önemsenmesi gereken bir husus olduğunu belirten Vural, ”Sivil iktidar maalesef darbeci bir zihniyete sahiptir. Tahammülü yoktur” diye konuştu.

Vural, CHP gibi dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde bir başvurularının olup olmayacağı sorusuna, ”Bizim siyasal tavırlarımız ve davranışlarımız CHP’den çok farklı. Bu konularla ilgili mücadelemizi elimizdeki bütün imkanları kullanarak sürdüreceğiz” karşılığını verdi.