Kobani’deki PKK’lılara selam duranlar bize milliyetçilik öğretmeye kalkamazlar


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Rüzgar gülü gibi, oyuncakçı dükkanına girmiş çocuk gibi ‘o da benim bu da benim’ diye, yaşadığı kimlik bunalımını ortaya koymaktadır” ifadesini kullanan Vural, “Ya olduğu gibi görünmeli mi ya da göründüğü gibi olmalıdır” diye konuştu. Vural, şunları söyledi: 

“Ey Davutoğlu, sen milliyetçilik dersi almaya kalksan da sana milliyetçilikle ilgili kütüphane dolusu kitap okutsak da senden bir yol olmaz. Derler ya Anadolu’da ‘Bu çocuk okumaz okusa da bundan bir şey olmaz.’ Çünkü milliyetçilik bayrak sevgisi, ruh işidir. O ruh da ‘milliyetçilikle hesaplaşma zamanı geldi’ diyen, İmralı’nın tezlerini kendisine rehber edinen Davutoğlu’na Kaf Dağı kadar uzaktır. Sen kim milliyetçilik kim? 

Bayrağa bez parçası muamelesi yapan Davutoğlu, bayrağın ne anlama geldiğini bilmiyor. Diyarbakırlılarda, Batmanlılarda bayrak varmış. Ne olacaktı? Diyarbakır ve Batman’da yaşayanların bayrakla sorunları var sanıyor. Sorun, senin muhatap aldığın PKK paçavrasını sokaklara, evlere zorla astıran, senin eş başkanlığını yaptığın çözüm ve barış sürecidir.” 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Diyarbakır ziyaretine ilişkin görüntüleri gösteren Vural, “Başbakan, önce bu bayrakla sorunu olan, egemenliğini, huzurunu bozmak, parçalamak isteyen PKK ile nasıl işbirliği yaptığını açıklasın” diye konuştu. Başbakan Davutoğlu’nun Kobani ile ilgili sözlerini hatırlatan Vural, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“PKK ve PYD Davutoğlu’nun namusu, onuru oluyor. Sen değil miydin ‘Kobani’de teröristler var, 2 bin PYD’li kaldı, onlar da terörist onlar da terörist’ diyen? Bir Başbakan, Kobani’deki PKK’lıları onuru gibi görüyorsa, bu başbakan, bu milletin onurunu ve şerefini ayaklar altına almış demektir. Hemen istifa etmesi gerekir. Ecdat ona Kobani’yi emanet etmişmiş. Senin ecdadın silahlı Peşmergeyi Kobani’ye sevk etme talimatı veren Obama mı? Tarih dediğin PKK’nın tarihi mi? 

Canı o kadar halay çekmek istediyse, Diyarbakır’da terör yandaşlarıyla halay çeksin, hatta olmadı halayın başına geçsin, bir ucunda Davutoğlu diğer ucunda Demirtaş olsun. Yüreği yetiyorsa Yozgat’ta, Muğla’da, Edirne’de Trabzon’da Kobani’deki PKK’lılara selam göndersin.” 

MİT’in Kandil’e kriptolu telefon gönderip göndermediğini ve bu telefonlarla görüşme yapılıp yapılmadığını soran Vural, polislere yakıt kısıtlaması getirilerek operasyon yapılmasının engellendiğini savundu. 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfü Elvan’ın “Memur alımında MİT raporlarına bakıldığını” açıkladığını belirten Vural, “Suç işlememiş bu insanları neye göre fişliyorsunuz? Bu ülkenin evlatlarını fişleyerek muhbir bir anlayışla devleti yönetiyorsunuz. Ey MİT, sen hangi hakla bu milleti sahip olduğu düşünceleri itibariyle fişliyorsun ve ayırıyorsun?” diye sordu. 

Doğu Perinçek’in, Ermeni iddiaları hakkındaki açıklamaları nedeniyle ceza alması üzerine verilen ihlal kararı hakkında İsviçre’nin temyiz başvurusu görüşmeleriyle ilgili bir soru üzerine Vural, “Düşünceyi yasaklayan bir zihniyet. Umarım AİHM, düşünceyi ifadeyi yasaklayan bu zihniyetin mahkumiyetini onaylar” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine yönelik açıklamalarına ilişkin bir soru üzerine de Vural, “Bir ülkenin yönetimi kişinin isteğine, arzusuna göre değişmez. Kadir Has Üniversitesi’nin yaptığı son araştırma, yüzde 79’a yakın vatandaşın parlamenter demokrasiden yana olduğunu ortaya koyuyor. Erdoğan’ın istediği vesayet rejiminin meşrulaşmasıdır. Devletin sahip olduğu bu tecrübelerin ortadan kaldırılarak, birisinin arzusu, ihtirası için sistemin değişmesini doğru ve meşru bulmuyoruz. Erdoğan, vesayet rejimini, monarşiyi arzu etmektedir” diye konuştu.