TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AK Parti’nin, yargıyı, zulmün temeli yaptığını söyleyerek, bununla ilgili iki örnek gösterdi. Emekli Orgeneral Ergin Saygun ile ilgili sürecin, bunun bir göstergesi olduğunu belirten Vural, ”Ameliyat masasında, ‘cezaevi koşullarında kalması uygun değildir’ diyorlar. Çünkü, ‘Ameliyat masasında ölürse ama sorumluluk bizden gitsin’ diye. Sonra telefon… Başbakan’ın her bir telefonu haber yapılıyor. Bu, suçluluk kompleksidir. Engin Alan’ı içeride tutan zihniyet, yürütmenin etkisi altında verilmiş bir takım kararların eseridir. Adli Tıp Kurum da doğrudan doğruya yürütmeye bağlıdır” dedi.
AKP yalnızca başkanlık, Partili cumhurbaşkanlığı değil, partili yargıyı da oluşturma peşinde olduğunu söyleyen Vural, Yargının siyasallaşmasına ilişkin bir başka örneğin de öğretmenlere Şubat ayında özür atamaları ile ilgili olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
”Milli Eğitim Bakanlığı’nın teşkilat ve görevlerine ilişkin KHK’da, ‘Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler yaz tatilinde yapılır’ hükmü var. 30 Ocak 2013’te Başbakan, ‘Milli Eğitim Bakanımıza talimat verdik, Şubat ayında mazeret atamalarını gerçekleştireceğiz’ dedi. Oysa kanun farklı diyor. Başbakan neden böyle birden bire fikir değiştirdi?
Çarşamba günü akşam Anayasa Mahkemesi, söz konusu hükmün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar veriyor. İki ihtimal var. Anayasa Mahkemesi’nin bunu iptal edeceğine dair bir bilgi mi geldi sana? Ya da hükmü Başbakan verdi Anayasa Mahkemesi iptal etti. İki ihtimal de yargının içerisinde AKP ile doğrudan doğruya ilişkili bir karar verme süreci olduğunu ortaya koyuyor. Adalet ve yargı, yürütmenin etkisi altına girmiştir.
Sayın Cemil Çiçek, ‘Türkiye bu yargıyla daha ne kadar yola devam edebilir?’ diyor. Siz değil misiniz 12 Eylül 2010 referandumu için, ‘Yargıda büyük devrim yaptık’ diyen?”