Mhp Grup Başkanvekili Vural”ın Basın Toplantısı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakılmasının ardından PKK’nın propagandasını yapmasını kınadığını belirterek, “Bu eylem ve eylemden sonra ortaya konular tavırların milli kimliğine bağlı Alevi İslam inancına sahip insanları PKK’ya sempatizan yapma psikolojik harekatının bir parçası olduğunu düşünüyorum” dedi.
Vural, Meclis’te bir grup gençle basın toplantısı düzenledi. Bu gençlerin KPSS’ye giren ve emekleri çalınan insanlar olduğunu belirten Vural, bugün Türkiye’de KPSS sorularının çalındığına, dağıtıldığına, jokerlerle bu gençlerin emeği yenildiği iddialarına sağır ve dilsiz yöneticiler olduğunu söyledi. Vural, bu gençlerin tek dertlerinin çalınan emeklerinin iade edilmesi olduğunu ifade eden Vural, “Aradıkları tek şey bu konudaki endişelerin giderilmesi ve bu konuda ortaya koydukları sızıntı ve kopya delilleri istikametinde hakka sahip çıkılması. Başka bir şey istemiyorlar, torpil, kopya, yandaş istemiyorlar” dedi.
Vural, ÖSS’de sıfır çekenler ve en son sırada olanların KPSS’de ilk sıralarda yer alıyorsa, bu konuda bir şey olmadığını iddia etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Vural, “KPSS’de bir takım yandaşlarınızı memur yapıp devletin kurumlarını sadece yandaş ve candaşlarla mı doldurmak istiyorsunuz? Herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı değil mi? Herkes kamu hizmetlerine girme hakkına sahip değil mi? Anayasa öyle yazıyor” diye konuştu.
Bu gençlerin emeğini çalanlara ‘yuh olsun, yazıklar olsun’ diyen Vural, şöyle devam etti:
Bu konuda bunların bu konuda endişe duymalarına rağmen bunları görmeyen gözlere duymayan kulaklara, dile getirmeyen ağızlara da yuh olsun.
Sayın Başbakan kafanı kuma gömme. Yok ‘ÖSYM kurumunu yıpratmak için yapıyorlar’… Gençler mi önemli ÖSYM Başkanı mı önemli? Millet mi önemli bürokratlar mı önemli? Burası bürokratik oligarşik bir yönetim mi? Milletin olduğu yerde bürokratları koruma ve kollama ve dar alanda paslaşarak yandaşları kollama yapılıyor.”
AYGÜN, PKK PROPAGANDASINA ALET OLMUŞTUR”
Vural, PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün serbest bırakıldığını hatırlatarak, Aygün’ün ailesine ve CHP’ye geçmiş olsun dileğini iletti. Bu kaçırma olayının aslında PKK terör örgütüne yönelik destekleri artırma amacına yönelik olduğunu belirten Vural, CHP dik duramadığını, toplantı çağrısını geri çekmediğini ve PKK’nın da kendi siyasi amaçlarına yönelik bir propaganda oluşturulması yönünde siyasi partileri yönlendirmeye devam ettiğini kaydetti.
Aygün’ün kaçırılmasının siyasi propaganda amacıyla olduğunu ve bunu Aygün’ün de dile getirdiğini belirten Vural, serbest bırakıldıktan sonra Aygün’ün yaptığı açıklamalara da tepki gösterdi. Vural, şu açıklamalarda bulundu:
Maalesef bu eyleme alet olmak da kabul edilebilir bir konu değil. PKK’yı şirin göstermek suretiyle, üç beş tane genç olduğunu göstermek, tek amaçlarının eve dönmek olduğunu söylemek suretiyle, PKK’nın yaptıklarını aklamak, terör örgütünün propagandasını yapmaktan öteye anlam taşımıyor. Ne yazık ki Sayın milletvekili terör örgütü propagandası için alet olarak kullanılmıştır, propagandayı kendisi yapmıştır. Kalkmış orada ‘Dersim milletvekiliyim’ diyor. Beyefendi beyefendi, sen Tunceli’den seçilmiş bir milletvekilisin. İşte bugün Güroymak’ın ismini Norşin olarak değiştirmek isteyenlerin, aynı eksende nasıl buluştuğunu göstermek açısında da enteresan. TBMM’de Dersim milletvekili yok, Tunceli milletvekili var. Onların şerefli oylarıyla seçilmiş milletvekilleri vardır. Bunu böyle bileceksiniz.”
Aygün’ü dağa kaçıran teröristlerin Bahoz Erdal’la görüştüğünü belirten Vural, “Ve CHP’nin politikalarını olumlu bulduklarını ifade ediyorlar. ‘Diğer partiler de katkı sağlasın’ yani, PKK BDP’nin dışında partileri de kontrol ve yönlendirmek istiyor. Milletvekilini kaçıranlara karşı dik duramayıp Meclisi toplantıya çağıranlar, PKK propagandasına alet olduklarını ibretle görmelidirler” dedi.
Aygün’ün böyle bir propagandaya alet olmasını ‘kınadığını’ belirten Vural, “Bunu da bilerek ve isteyerek yapmış olması son derece ilginçtir” dedi.
Aslında bu eylem ve eylemden sonra ortaya konular tavırların Türk milletinin milli kimliğine bağlı, Alevi İslam inancına sahip insanları PKK’ya sempatizan yapma psikolojik harekatının bir parçası olduğunu belirten Vural, “Bölücü terör örgütünün siyasal amaçlarına yönelik bir propagandaya Alevi İslam inancına sahip insanları da alet etmeye yönelik bir girişimdir. Dolayısıyla milli toplum, milli kimlik ve kültür yapılarından ayrıştırmaya yönelik, insanları PKK’ya sempatizan kılmak için bu eylemi yapmış olduklarını düşünüyorum” diye konuştu.
SABAH ÖĞLE, AKŞAM BİBER GAZI…”
Vural, gazetecilerin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in bir soru önergesine verdiği yanıtta, biber gazının doğal, bitkisel ve insan sağlığına zararsız olduğu yönündeki açıklamaları ile ilgili sorularını da cevaplandırdı. Vural, “Biber gazı öyle olabilir ama biber gazını her ortamda insanlara sıkmak doğal değildir. İnsanları eziyete sokmak doğal değildir. Türkiye biber gazıyla susturulan bir toplum olmayacağını gösterecektir. Giderek artan biber gazı kullanımı aslında toplumdaki huzursuzluğu da ortaya koyuyor. Biber gazını bile neredeyse tavsiye edecekler. ‘Herkes sabah, öğle, akşam birer biber gazı operasyonuna tabi tutulursa çok faydalıdır’ diyerek, herhalde İdris Naim Şahin bir tavsiyede bulunacaktır. Hikmetlerinden bahsetmeye başlarlar birazdan. Ama biber gazı, cop uygulaması toplumları sindirmek, korkutmak amacıyla bunların giderek artan şekilde kullanılmasından endişe duyulması gerekir, bizim de endişemiz budur. Doğaldır, organiktir… Acaba bu sefer de ‘valla isottan yapılmaktadır, üstelik bir de millidir diye, ‘ne kadar fazla tüketilirse o kadar ekonomiye katkı sağlar’ diyerek savunma noktasına da gelebilirler” şeklinde konuştu. 15 Ağustos 2012