MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Avrupa Parlamentosu’nun Gezi Parkı olaylarıyla ilgili tutumunu eleştirerek, “Türkiye’nin iç meselesiyle ve hukuk düzeniyle ilgili bir konuya Avrupa Parlamentosu’nun maydanoz olması, bugüne kadar AKP’nin Avrupa Parlamentosu’nun aldığı her karara sessiz kalmasının bir sonucu olarak da görülmelidir” dedi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Gezi Parkı odaklı olaylara değindi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “önce suyu bulandırıp, ardından da bulanık suda balık avlalamaya çıktığını” öne süren Vural, bu zihniyeti deşifre etmeyi sürdüreceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın şimdi yeni bir oyuna girdiğini öne süren Vural, şunları kaydetti:
“Bulandırdığı bu sudan, bu ortamdan fayda elde etmeye çalışıyor. Güya halkın iradesine saygılı adam rolüne soyunarak referandum kartını açıyor. Madem vatandaşa soracaktın da niye bu eylemler öncesinde vatandaşın hassasiyeti varken sürekli kaşıdın. Topçu Kışlası da olacak dedin, şimdi kalkıp referandum diyorsun. O zaman bu millet sormalı; madem halkın tercihine başvuracaktın, milleti niye bu kadar kaosa soktun? Bir de bu süreçte Öcalan’dan yardım istedin, niye? Taksim Gezi Parkı’yla ilgili Türk milleti adına karar veren yargı yok mu ortada? Yargının da yerine geçiyor, beyefendi ferman yazıyor. Senin yargıya da saygın yok. Sen mimar mısın? Park ve bahçeler müdürü müsün? Bu adam kendisini hakikaten her şeyi bilen adam olarak görüyor.”
Başbakan Erdoğan’ın Taksim Kışlası için “plebisit” önerisinde bulunduğunu anımsatan Vural, “Nur topu gibi bir de plebisiti oldu” dedi.
Plebisitin tanımını okuyan ve demokratiklik açısından referandumdan farklı olduğunu dile getiren Vural, “Referandumda halk etkindir, öznedir. Plebisitte ise antidemokratik bir usuldür, halk edilgendir, nesnedir. Karar alma sürecinin sadece sonuna katılır. Özellikle plebisit, diktatörlerin, antidemokratik yöneticilerin, darbecilerin kendilerine meşruiyet kazandırmak için başvurdukları bir halk oylamasıdır. Yani her tarafını sarmış bu sivil postalcı zihniyet. Ferman devleti hazırlıyor, fermanlarla plebisit olsun diyor” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın maksadının Gezi Parkı değil, yeni bir gerilim alanı yaratarak “halkın gözünde biten imajını toparlamak” olduğunu iddia eden Vural, “PKK ile girmiş olduğu koalisyon ortaklığının ve Suriye bataklığının millette yaratmış olduğu tepkiyi azaltmak ve kendilerine yönelik diktacı, antidemokratik uygulamaların üstünü perdelemek amacıyla Gezi Parkı bir araç olarak adeta kullanılmıştır, kullanılmaktadır. ‘Üç ay öncesinden istihbaratını aldık’ diyor ama bedelini milletim ödüyor. Bir de kalkıp faiz lobisi diyor. O zaman sen hazırlık mı yaptın faiz lobisine. AKP gerçekleri bu milletin gözünden kaçırmak için Gezi Parkı olaylarını bir laboratavur alanı olarak kullanmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Dün Türk polisinin ay yıldızlı bayrağı AKM’ye astığını belirten Vural, şöyle devam etti:
“Vatan sana canım feda’ dedi. Ben buradan soruyorum; ey Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak’ın Balderen beldesinde PKK paçavralarının asıldığı çadır, karayolunun yanı başında duruyor. Muş’ta PKK teröristleri, PKK paçavralarıyla şenlikler düzenliyor. Nerede senin bu iraden? Neden PKK paçavralarını, Öcalan posterlerini indirmiyorsun? Recep Tayyip Erdoğan vatanımızın bir başka köşelerini PKK ve KCK paralel devlet yapılanmasına terk etmiştir. Türk bayrağı bu coğrafyamızın içinde her yerde dalgalanmayı hak etmiştir. Eğer benim şanlı polisim orada Türk bayrağıyla ilgili bu hassasiyete sahip çıkıyorsa o zaman bir başka yerdeki hassasiyete sahip çıkmasını engleleyen siyasi irade vardır.”
Vural, 7 Haziran günü İmralı ziyaretine izin verilmek suretiyle Abdullah Öcalan’ın sürece müdahil olmasını kimin istediğini sorarak, “O görüşmede sizin (Başbakan) görevlendirdiğiniz yetkililer var mıydı? Böyle bir konuda mesaj verme ihtiyacı, hangi siyasal derin bir senaryonun parçasıdır. Bütün bunların hesabının verilmesi, hesabının sorulması gerekiyor. Bu süreç içerisinde Cumhuriyet savcılarını muhakkak surette soruşturma başlatması gerekmektedir” diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu’na (AP) da seslenen Vural, “Siz kendinizi ne zannediyorsunuz” dedi.
AP’nin Gezi Parkı olayları nedeniyle Türkiye’ye yönelik alacağı kararı Başbakan Erdoğan’ın tanımayacaklarına ilişkin açıklamasını anımsatan Vural, “Avrupa Parlamentosu’nun aldığı Türk milletinin aleyhine kimi kararları, üstelik müzakere çerçeve belgesinde bizim müktesebat olarak kabul etmemizin altına imza atan Recep Tayyip Erdoğan, şimdi kalkmış Avrupa Parlamentosu’na ‘tanımıyorum’ diyor. Bu kararları tanıyacağına ilişkin müktesebat belgesini imzaladın. Avrupa Parlamentosu teröristleri aktivist olarak gösterirken neredeydin? Avrupa Parlamentosu karar alıyor, gözaltına alanınlar serbest bırakılsın, şu yapılsın, bu yapılsın. Biz burada bunların hesabını sorarız. Ama böyle bir konuyla ilgili olarak Türkiye’nin iç meselesiyle ve hukuk düzeniyle ilgili bir konuya Avrupa Parlamentosu’nun maydanoz olması, bugüne kadar AKP’nin Avrupa Parlamentosu’nun aldığı her karara sessiz kalmasının bir sonucu olarak da görülmelidir” ifadelerini kullandı.