Başbakan ve hükümeti sözleriyle, uygulamalarıya yolsuzluk soruşutrmasını engellemektedirler


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Balyoz davasından mahkum olan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ile ilgili gerekenin yapılacağı sözlerine ilişkin, “Yargı süreci sonlanmadı. Bu ne acelecilik? Bırak hukuk işlesin, yargı sonlansın” dedi.

Yargı bağımsızlığın bu kadar tehlikeye girdiği bir dönem yaşanmadığını savunan Vural, “Darbe dönemlerinden bile kara günler yaşıyoruz” ifadesini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adalet ve hukuka savaş açtığını, gittiği her yerde “adaleti bitirme, yolsuzluğa saygı” mitingleri düzenlediğini öne süren Vural, “Seni sevenlerin sevgilerini, kara para aklayanları aklamak, rüşvete bulaşanları sevimli göstermek amacıyla kullanıyorsun. Bundan daha büyük istismar olamaz” diye konuştu.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın HSYK’nın Adli Kolluk Yönetmeliği ile ilgili açıklamasını eleştirdiğini anımsatan Vural, “Yürütmenin talimatıyla mı hareket edecek? Hani bağımsızdı HSYK? Açıklama bildiri değil ki. Toplanmış karar almış. Senin müsteşarın da oraya muhalefet şerhi koymuş” diye konuştu.

Oktay Vural, HSYK’nın iktidarın işine geldiğinde iyi, gelmediğinde kötü olduğunu söyledi.

AK Parti hükümetinin atanan kişileri çete içine soktuğunu ifade eden Vural, “Sizde biraz yürek varsa, şu çetenin tanımını yaparsınız, davayı açarsınız, illegal örgüt kurmaktan dolayı mahkemeye gidersiniz. Ey AKP, ey İçişleri Bakanı haydi hazırlan, al bunların hepsini içeriye tık. Darbecileri tıktın diye pazarlıyordun. Mesele o değil, mesele hedef saptırmak” dedi.

Vural, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın delillerin karartıldığı yönünde açıklamalar yaparken, gazete manşetlerine savcılarla ilgili demeçler verildiğini anlatarak, şunları söyledi:

“Sizin sözleriniz ve müdahalenizle neredeyse savcıların can güvenliği söz konusuyken, onlar ‘HSYK’nın açıklaması yargıya müdahaledir’ diyor. Yürütme organının soruşturma devam ederken savcılarla ilgili açıklama yapması etki anlamına gelmiyor mu? Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı verdiği Adli Kolluk Yönetmeliği yargıya müdahale değil de nedir? Dosyanın savcıdan alınması yargıya müdahale değil de nedir? Mahkeme kararlarının uygulanmaması yargıya müdahale değil de nedir? Yargı süreci başlamasına rağmen savcıları tehdit eden, soruşturmayı darbe, kirli komplo diye niteleyen, yargı üyelerine çete, ajan diyen Başbakan’ın sözleri yargıya müdahale değil de nedir? Cumhuriyet savcıları tarafından yolsuzlukla suçlanan, haklarında çok ciddi iddialar olan kişilerin mahkeme karşısına çıkarılmasının engellenmesi yargıya müdahale değil de nedir? Basının önünde açıklama yapacağınıza yargıda hesabını verin. Yolsuzluk var mı, yok mu? Yargı yanlış yapmışsa hep beraber tepelerine binelim.”

Vural, Yasin el Kadı’nın Başbakanlık koruma araçlarıyla korunduğunu ifade ederek, “Bu millet Yasin el Kadı’ya mı oy verdi? Yasin el Kadı, uçağına binerken bu koruma araçlarında ne getirip ne götürüyordu? Ne saklanıyordu?” diye sordu.

Hükümetin sürekli paralel devletten bahsettiğini ifade eden Vural, “Sen doğu ve güneydoğuyu teslim ettiğin PKK-KCK paralel devletinden haber ver” dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Balyoz Davası’nda hapis cezası onanan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ın milletvekilliğinin düşürülmesi konusuyla ilgili görüşünün sorulması üzerine, dosyanın Meclis’e henüz gelmediğini ifade etti.

Yargı sürecinin sonlanmadığını ve bireysel başvuru hakkı olduğunu belirten Vural, “Bu ne acelecilik? Bırak hukuk işlesin, yargı sonlansın” diye konuştu.

Vural, yürütmenin durdurması kararı verilmesinin önüne geçecek Danıştay Kanunu’nda değişiklik yapacak düzenlemenin Meclis gündemine geleceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, “Bunların ayıplarını örtmek için yapmayacakları şey yok” dedi.

Vural, basın toplantısının sonunda “AKP’nin gayrimilli piyangosu” diye nitelediği bazı çekilişler yaptı. Vural, 2013’te 44 milyon kişiye “borç ödemekten şikayet etme”, yürütmeye “kara para aklama”, öğrenciye “biber gazı”, muhaliflere “böcek”, 22 milyon kişiye “haciz”, hükümet yandaşlarına “KPSS ve ÖSYM garantisi”, terörle mücadele eden askere “savaş suçlusu muamelesi”, HSYK ve savcılara “hakaret ve fırça” ikramiyesi çıktığını söyledi.