MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, çözüm sürecinde gelinen aşamayı eleştirdi, TSK İç Hizmet Kanunu’nda değişiklik öngören tasarıyı eleştirdi.
Terör örgütünün çekilmesi aşamasında gazete manşetlerinden iyimser mesajlar verildiğini ifade eden Vural, terör örgütünün eylemlerinin görmezden gelindiğini savundu. İktidarın, son günlerde yaşananları “provokasyon, tezgah” diyerek milleti kandırdığını iddia eden Vural, son 3 ayda örgüte 2 bine yakın kişinin katıldığını, bölgde haraç toplandığını, adam kaçırma olayları yaşandığını, örgütün asayiş birimi kurulduğunu, yol kontrolü yapıldığını, Türkiye’nin bir bölümünden “Kuzey Kürdistan” diye bahsedildiğini anlattı.
Adım adım KCK paralel devlet yapılanmasının derinleştirildiğini öne süren Vural, “Türkiye nereye götürülüyor? Çözüm, bu vatan topraklarına Kuzey Kürdistan mı demektir? Çözüm özerklik, bağımsızlık mıdır? Türkiye Cumhuriyeti Devleti, adeta devir teslimle sivil otoriteyi bir takım illerde PKK’ya teslim etmiştir” diye konuştu.
Vural, Cizre’de yaşananlardan devletin haberi olmadığını ifade ederek, “Devlet uyuyor. Böyle devlet yönetimi olur mu?” diye sordu.
Akil İnsanlar Heyeti’nin sürece ilişkin hazırladığı raporları “zehir zemberek” diye niteleyen Vural, anadilde eğitim, Türk kavramının Anayasa’dan çıkarılması, yerel yönetimlere daha fazla yetki, özerklik, siyasi genel af, terör örgütü ele başı Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasının önerildiğini söyledi. Vural, “Raporlarda, Sevr’i bile geride bırakacak talep ve öneriler var. AKP, Sevr’de 7 düvelin yapamadığını, akgillerle yaptırmaya çalışıyor. Oslo ve İmralı tutanakları, KCK sözleşmesinde ne aranıyorsa burada var” dedi.
Oktay Vural, Irak’ta Türkmenler’in yok edildiğini ve sindirildiğini dile getirerek, Türkiye’nin Türkmenler’e eşit statü politikasından vazgeçtiğini savundu. MGK bildirisinde, Kerkük’teki bombalı saldırıdan duyulan üzüntünün ifade edilerek, “Iraklı kardeşlerimize başsağlığı diliyoruz” denildiğini anımsatan Vural, “Türkmen ismini bile kullanmaktan çekiniyor. Türkmen varlığını gözardı etmek, Kerkük’ün statüsünden vazgeçmek Türkiye’nin milli güvenliğine vurulmuş darbedir” dedi.
TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesinde yapılmak istenen değişikliği de değerlendiren Vural, maddenin, darbenin yasal dayanağı olarak algılanarak değiştirilmesini kabul etmediklerini belirtti.
Vural, MHP olarak hiçbir darbenin hukuki meşruiyeti olmayacağını düşündüklerini vurgulayarak, “Milli egemenliği yok sayan anlayış, MHP için siyasi meşruiyetten yoksundur” diye konuştu.
Tasarıdaki en önemli değişikliğin, TSK’ya yurt dışından gelecek tehditlere karşı vatanı koruma görevi verilmesi olduğunu dile getiren Vural, şöyle devam etti:
“Bu durumda, bu girişimin demokratikleşme çerçevesinin çok dışında, başka amaçlar için hazırlandığı kanaati güçlenmektedir. Terör örgütünün silahlarıyla çekilmesine seyirci kalmanın suç olacağını açıklamış ve suç duyurusunda bulunmuştuk. Şimdi anlaşılmaktadır ki terör örgütüne karşı şanlı mücadele sürdürmüş güvenlik güçlerimizin eli kolu AKP tarafından hukukla bağlanmaktadır. Bunun amacı ve hedefi, TSK’nın, siyasi otoritenin talimatıyla vatan toprağını savunmasını ortadan kaldırmaktır. Bu da doğrudan doğruya hükümetin PKK’ya karşı teslimiyet belgesidir. Hükümet, TSK’yı yasal kılıfla PKK karşısında etkisizleştirmeyi öncelikli amaç olarak benimsemiş görünmektedir. Ordumuza uluslararası barışı koruma görevi de veriliyor. Milli ordumuzu uluslararası barışın sağlanması için kimin emrine vereceksiniz? Jandarma mı yapacaksınız?”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın sosyal medya sitesi twitter’ın işbirliğine yanaşmamasıyla üzerine, “Osmanlı tokadını çakarız” dediğini belirten Vural, amacın sosyal medyayı kontrol etmek ve bireysel özgürlükleri engellemek olduğunu öne sürdü. Vural, “Osmanlı tokadını Cizre’de diploma töreni yapanlara, şamar oğlanına çeviren PKK’lılara çak bakalım” ifadesini kullandı.
Vural, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın UEFA’dan aldığı cezanın Türk futbolunun değerinin küçülmesine, devletin de zarar görmesine neden olacağını dile getirerek, Tahkim sürecinde bunun aşılmasını ümit ettiğini söyledi.