MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, sözlerinde şunları kaydetti:
“Filistin’in BM tarafından üye olmayan gözlemci devlet statüsünde tanınmasını olumlu bir adım olarak gördüğümü ifade etmek isterim. MHP olarak Filistin halkının devlet kurma meşru hakkının tüm insanlık camiası ve uluslararası camia tarafından tanınması gerekiyor.
Ancak üye olmayan gözlemci devlet statüsü yerine BM üye devlet statüsü verilmesi gerekiyordu maalesef Filistin halkının bu meşru hakkı gerçekleşmemiştir.
Gözlemci devlet statüsü olsa bile yine bunun bir atılmış bir adım olduğunu düşünüyoruz. Umarım Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin AB’ye giriş üyeliği gibi uzunca bir süre devam etmez.
Ancak görünen o ki maalesef Filistin’in önünde devlet olmasını, üye olmasını engelleyen önemli bir takım devletler bu engeli devam ettirmektedirler. İnşallah Filistin bayrağı ile bağımsız bir devlet olarak Birleşmiş Milletlere tam üye olacaktır.
Sayın Başbakanın başkan olma arzu ve ihtirasının artık yangın haline dönüştüğünü görüyoruz. TBMM’de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na verdikleri teklifle ortaya koydukları Başkanlık sistemi aslında otoriter bir anlayışın meşruiyet arayışından öte bir anlam taşımıyor.
Demokrasinin denge ve denetim mekanizmalarını göz ardı ederek tek adamcılığı meşrulaştırmak isteyen bu zihniyetin demokrasiye ne kadar uzak olduğu ortaya çıkmaktadır. Başbakan meşruti bir monar zihniyetin yerleşmesini adeta Türkiye’de istemektedir.
Bunun yanında da koltuk sevdam yok derken birde AK Parti koltuğunu alıp bu koltukla birlikte başkan olmak istiyor. Aslında Başbakan Erdoğan’ın yine İspanya dönüşü uçakta gazetecilere ifade ettiği şu son derece enteresan diyor ki; ” Tekil sistem istiyorum şahsen ABD’deki sistemi denetleyenler alıyor başını gidiyor. Hantallaştırıyor sistemi.” Yani Başbakan kontrolsüz ve denetimsiz bir güç istiyor.”
Kamu baş denetçilerinin seçildiğini de hatırlatan Vural, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu kurum, AKP’nin iç denetim mekanizması haline dönüştü. Seçilenlerden iki tanesi AKP eski milletvekili, biri AKP’nin eski milletvekili aday adayı, birisi AKP Kadın Kollarının müşaviri, birisi de Sayın Başbakan’ın yargı süreci içinde kendisi aleyhine verilen karara muhalif kalmış bir üye. Bu kurum nasıl denetleyecek Hepsi AK Parti’nin içinden çıkmış insanlar. AKP Genel Merkezince talimatla gönderilen insanlar. Böyle bir kurumun hükümeti, idareyi denetlemesi mümkün değil.”
AKP’nin insanların haberi olmadan onları üye yaptığını savunan Vural, “Bunlar naylon faturacılığı iyi bilirlerdi şimdi naylon üye yapıyorlar. Bunlardan birisi de kamu görevlisi. BDDK’da çalışıyor ve MHP’nin 4. sıradan Tokat milletvekili adayı. Naylon üyeliklerle milleti AKP’ye bağlıyorlar. Nerede Yargıtay Başsavcılığı!” dedi
Patriotlar konuşlandırılmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Vural, “Bu Patriotlar hangi risk ve tehdidi ortadan kaldırmak için Türkiye’ye geliyor. 15 gün önce olmayan risk ve tehdit şimdi neden oluşmuştur?” dedi.