Bize “dağlara çıkıp teröristleri durdursunlar” diyen Erdoğan’a sesleniyorum, sen “Orada Bostan korkuluğu musun?”


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde İstanbul’da yaşanan olaylara ilişkin süreci yönetemediğini savunarak, “Terör örgütü için olağanüstü hali kaldırdığını söyleyen AKP, İstanbul’a olağanüstü hal getirdi” dedi.

Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı MHP korkusu sardığını” öne sürdü.

Başbakan Erdoğan’ın MHP için “Sokakları terörize edeceklerine, dağlara çıkıp teröristleri durdursunlar” dediğini ifade eden Vural, “Sen orada bostan korkuluğu musun- ‘Ben terörü engelleyemedim’ diyor. Bize akıl vereceğine, TSK’ya ricat emri vereceğine, teröristlere karşı 3 maymunu oynayacağına adam gibi başbakanlık yap, polisine, askerine kurşun sıkanların karşısına dikil. Dik dur, teröristin karşısında eğilme” diye konuştu.

Vural, Erdoğan’ın koltuğuna sindiğini ve acziyet içinde olduğunu ileri sürdü.

Erdoğan’ın ecdadın zaferleriyle gururlandığını dile getiren Vural, “Korkak sensin. ‘Kandil’e bayrağı dik, egemenliği ortaya koy’ dediğimiz zaman sen ne yaptın, korktun. Sen olsaydın zaten Çanakkale geçilirdi, Sevr Barış Anlaşması’nı çözüm olarak getirirdin” dedi. Vurul, Erdoğan’ın terör örgütünün dayatmalarına boyun eğdiğini ve ayıbını örtmek için gürültü yaptığını, MHP’ye saldırdığını savundu.

Başbakan Erdoğan’ın terör örgütüyle pazarlık edilmediğini söylediğini anımsatan Vural, şunları söyledi:

“Oslo’da, Habur’da, İmralı’da yaptıkların neydi- Onlar pazarlık değil miydi- Bu milletin milli kimliğini, rejim değişikliğini, Öcalan’a affı, Türklüğün anayasadan çıkartılmasını, Kürtçe eğitim verilmesini, terör örgütünün silahlarının muhafaza edilmesini makul ölçüde karşıladıklarını konuşan sen değil misin- Oslo’da mutabakata vardığın şeyler pazarlık değil de nedir- ‘Alçalmayız’ diyorsunuz. Habur’un, İmralı’nın, Oslo’nun rakımı nedir- Yüksek mertebe midir oralar- Ne kadar alçalındığı İmralı’da, Oslo’da, Habur’da görülmüştür. Bunun altında daha ne olacak- Dibe vurdular. Başbakan kendi menfaatleri, istikbali için her şeyi pazarlık konusu yapabileceğini göstermiştir. Kıbrıs’ı Annan’a teslim ettin. Ermenistan ile protokoller imzalamadın mı- Biz senin cemaziyel evvelini çok iyi biliyoruz artık.”

Vural, Başbakan Erdoğan’ın bu haftaki AK Parti Grup Toplantısı’nda “BOP başladığı gibi bitti” dediğini anımsatarak, Erdoğan’ın sonraki yıllarda BOP ve Türkiye’ye görev verildiğine ilişkin açıklamalar yaptığını belirtti. BOP’un İslam’ı dönüştürmeye dönük ABD’nin emperyalist projesi olduğunu savunan Vural, “Sen ABD’nin menfaatinin avukatı mısın, projeyi kuran sen misin- ABD projelerinin kalkanı mısın, Patriot’u musun- ABD’nin terörle mücadelesine destek veriyorsun, Türk milletinin mücadelesini köstekliyorsun” dedi.

Oktay Vural, Erdoğan’ın, banka kurtarılması için Bozüyük’te gizli toplantı yaptığı iddiasını ispatlamaması halinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi namertlikle suçladığını anımsattı. Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin 8 Ekim 2002 tarihli sayılarını gösteren Vural, bu gazetelerde “Batık Banka Zirvesi” başlığıyla manşetten haber verildiğini ve “Erdoğan’ın 3 batık bankanın patronuyla görüştüğünün” yayınlandığını anlattı. Vural, Milliyet gazetesinde, Erdoğan’ın görüşmeye ilişkin sözlerinin haber yapıldığını da ifade etti.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan’ın CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’e yönelik sözleriyle ilgili yorumunun ne olduğunun sorulması üzerine, ifadelerin utanç verici olduğunu söyledi.

Meclis’te daha önce bu tür ifadelere hiç şahit olmadığını belirten Vural, “Bunun tutanaklara girmesini sağlayanlar utanmalıdır. Eleştiriler olacaktır ama bu şekilde sinkaflar, ağza alınması, atıfta bulunulması dahil düşünülmemesi gereken konulardır. Hakaret tarzı ifadeler karşısında gerekli önlemlerin alınmasını isterim” diye konuştu.

Vural, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde İstanbul’da yaşanan olaylara ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, hükümetin süreci yönetemediğini savundu. Sosyal diyalogla olumlu sonuç alınmamasının zafiyet olduğunu ifade eden Vural, şöyle devam etti:

“Böyle bir inatlaşma marjinal grupların bu zemini kullanmasına da alan oluşturmuştur. Bunun da kabul edilmesi mümkün değil. 1 Mayıs’ın, taşeronlaşma, sendikasızlaşma, emeğin sömürüldüğü, sermayenin göklere çıkartıldığı AKP ekonomi politikasında, bu sıkıntıların dile getirildiği zemin olarak kullanılmaması kabul edilebilecek gibi değildir.

Terör örgütü için olağanüstü hali kaldırdığını söyleyen AKP, İstanbul’a olağanüstü hal getirdi. İnsanların haberleşme, ulaşım özgürlüğü tamamıyla yok edildi. AKP için daha fazla demokrasi lafta demokrasidir. Toplumsal olayla mücadele etmek yerine tüm İstanbul cezalandırıldı. Sonuçta, yine bir toplumsal olayı yönetememiş tabloyla karşılaştık.”

Vural, olaylarda atılan biber gazı isabet ettiğini ve kafatasından yaralandığını belirttiği kişiye de şifa diledi.

Iğdır’da 2 askerin mayına basmaları sonucu şehit olduklarının belirtilmesi üzerine Vural, “Bunun sorumlusu kim- Çözüm pazarlamak için 2 askerimiz şehit oldu. Piknik yapacak diye, çözümün bahar aylarına getirdiği çiçek toplama merasimi için 2 askerim şehit oluyor” ifadesini kullandı.