Bu milletin diliyle de diniyle de oynamasına müsaade etmeyiz


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana konuşmasında, ”tek dil demedim, tek din dedim”, Meclis’te yaptığı konuşmada, ”milletimin dili tektir”, Niğde mitinginde ise ”Ne tek dil dedim, ne tek din dedim” dediğini iddia ederek, ”Formülü çözebildiniz mi? Hangi Recep Tayyip Erdoğan? Çözemediniz mi? Sizin gibi 40 akıllı çıksa çözemez” diye konuştu.

 Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, daha önce ”Hangi Erdoğan?” diye sorduğunu ve bunun üzerine de ciltlerce kitap yazılabileceğini söylediğini ifade ederek, ”Bakalım o kitapları ne zaman yazacaksınız?” diye sordu.   ”O, her an kendi söylediklerini yalanlayabilir, ‘ben yapmadım o yaptı’ diyen yaramaz öğrenciler gibi başkalarının üstüne atabilir” ifadelerini kullanan Vural, Başbakan Erdoğan’ın olmayanı olmuş gibi, yapılmayanı yapılmış gibi gösterdiğini iddia etti.   Vural, ”Başbakan yapılanları gizlemek için Gerçeklik Bakanlığı oluştursa iyi olur” diye konuştu.   Türkiye’de en zengin 100 kişinin yüzde 5,7 vergi öderken, asgari ücretlinin yüzde 15 vergi ödediğini ifade eden Vural, bir vergi rekortmeninin 32 bin 150 asgari ücretliye eşit olduğunu söyledi.

Oktay Vural, ”Başbakan, fakirden alıp zengine veriyor. Dolar milyarderleri Türkiye’de artıyor. AKP Hükümetinin siyasal tercihleri zengini daha zengin, fakiri daha fakir” dedi.   Vural, Başbakan Erdoğan’ın 3 ayrı konuşmasında da farklı şeyler söylediğini iddia ederek, bu konuşmaları gazetecilere iPad’inden dinletti.    Erdoğan’ın Adana konuşmasında, ”tek dil demedim, tek din dedim”, Meclis’te yaptığı konuşmada, ”milletimin dili tektir”, Niğde mitinginde ise ”Ne tek dil dedim, ne tek din dedim” dediğini ileri süren Vural, ”Formülü çözebildiniz mi? Hangi Recep Tayyip Erdoğan? Çözemediniz mi? Sizin gibi 40 akıllı çıksa çözemez” diye konuştu.

  Oktay Vural, şöyle konuştu:   ”(Yalan makinesi bunlar) diyor. Yalan makinesi kim acaba? Yalan makinesinin bobinleri yanmıştır herhalde bunları dinleyince. AKP’ye oy veren kardeşlerim; dün ne söylediğini unutan, bugün farklı, yarın da farklı söyleyecek kişinin peşinden nasıl gidilebilir? Başbakan ne istiyor acaba? Televizyonlar 24 saat yayın yapıyor, bunları yayınlıyor; bir Allah’ın kulu da kalksa sorsa ya millet için. Bunlar neden sorgulanmaz, korku mudur acaba?   Milleti çok dilli ve çok dinli bir toplum haline dönüştürüp, dinler bahçesi açanların asıl içyüzü ortaya çıkıyor. PKK ve Barzani ile yapılan müzakerelerde bu toplumu çok dilli bir topluma dönüştürme konusunda görev üstlenmişler. Bu milletin dilini değiştirmek istiyorlar, tezgah budur. Allah indinde tek din İslam’dır. Sana mı kalmış. Sen ne zannediyorsun kendini? Bundan şüphen mi var senin? Senin söylediğine mi bakacağız biz. Bizim hiçbir şüphemiz yok. Ama bugün çok dilli ve çok dinli bir toplum haline dönüştürüp, dinler bahçesi açanların şimdi tek din demesini, bu milleti çok dilli toplum haline dönüştürmek isteyenlerin asıl iç yüzü ortaya çıkıyor. Bugün PKK ile yapılan Barzani ile yapılan müzakerelerde bu toplumu çok dilli bir toplum haline dönüştürmek için görev üstlenmişler. Bu milletin dilini değiştirmek istiyorlar, tezgah budur. Bu ülkenin diliyle ve diniyle oynamak senin görevin de değildir, haddin de değildir. Dilinin de dininin de sahibi bu millettir. Bizim dinimizle, dilimizle, diyanetimizle oynamaktan vazgeç. Sayın Başbakanın bu ifadeleri aslında kafası karışık, zamana ve mekana göre, ortama gören sürekli gömlek değiştiren, ifade değiştiren bir siyasetçinin tipik bir yansıması. Bunu nasıl adlandırırsanız adlandırın. Bu maskeyi siyaseti deşifre etmeye devam edeceğim.”

Milli bayramların kutlanmasıyla ilgili bir soruya ise Vural, “Yakında Kurban bayramında kurban kesmeyi de yasaklayabilirler. Artık milli ve manevi her değerimiz AKP tarafından yok edilmesi, yozlaştırılması, ayrıştırılması gereken değer olarak benimsenmiştir. AKP için milli bayramlar bir milli güvenlik tehdidi haline dönüştürülmüştür. Milli güvenlik tehdidi olarak görülen milli bayramların da millet nezdinde kutlanmasını istemiyorlar. Amaç ve hedef budur. Amaç, bu milleti kökünden tarihinden koparmaktır. Bütün bunlar bilerek istenerek atılan adımlardır” dedi