Büyükşehir yasasında olduğu gibi, terör konusunda verdiğimiz gensoruda da BDP-AKP işbirliğine şahit olduk


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında bölücü terör örgütü ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani’nin Türkiye’ye aba altından sopa gösterdiğini söyledi.

MHP’li Vural, “Maalesef tehditle, şantajla, silahla Türkiye’nin önüne getiriyorlar bunları. Silah karşısında yol haritalarını kabul edenler, açlık grevleri karşısında ana dilde savunmayı getirenler, tehdide, şantaja teslim olmuşlardır. Kimse mahkemelerimizi çok dilli hale dönüştüremeyecek.” dedi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, sözlerinde şunları kaydetti:

Bugün ki gazetelerde var. AKP kongresinin şeref konuğu Barzani, sıkılmadan ve utanmadan Türkiye ile ilgili röportaj vermiş. Türkiye’nin adını anarak “Türkiye seninle gurur duyuyor.” denilen PKK’nın hamisi Barzani röportajında Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyor. 

Gerçekten AKP hükümetinden o kadar cesaret almış ki, o kadar şeref konuğu olmanın gururu içerisinde ki, hazır Türkiye’de onunla gurur duyuyormuş! Röportajın da Barzani, “devletin silahları bırakması ve silahları susturması gerektiğini” söylemiş. “Ateşkes olsun.” demiş. “Öcalan siyasi muhatap alınsın.” demiş. “Anadilde eğitim hakkı ve açlık grevleri ile ilgili gerekli mesajlar verilmiştir.” demiş. Sonuç olarak “devlet bu taleplere olumlu cevaplar versin.” demiş. 

Barzani bu verdiği röportajda Türkiye’ye yol haritası sunmaktadır. “Sen kendini ne zannediyorsun, sen kendini kim zannediyorsun! Asıl seni cesaretlendirenlere sormak lazım. Türkiye’yi yöneten bir parti böyle bir adamı AKP kongresinin şeref konuğu haline dönüştürürse terör örgütü PKK’ya hamilik yapan ve besleyen Barzani de Türkiye’ye böyle dayatmalar yapar.

Acaba kimin sesidir bu. Türkiye’de birileri Türkiye’nin PKK terörü ile yaratılan şantaja ve tehdide boyun eğmesini istiyor. Bugün gelinen noktada da Türkiye’nin dilinden vazgeçmesi, egemenliğinden vazgeçmesi ve terörle mücadele etmemesi istenmektedir.

Dünün peşmergesi Türkiye’nin siyasi hayatına yön çizmeye çalışıyor ve hükümete talimatlar yağdırıyor. Terör örgütü ile masaya oturulması gerektiğini söylüyor. İktidar partisi de teröre moral verecek her türlü eylemi gerçekleştiriyor.

Terörle mücadele edenleri sorgulayarak hedef tahtasına oturtuyor. Gerçekten kim kimin yanında kim kimin sözcülüğüne soyunmuş gayet iyi görebiliyoruz.

Barzani diliyle, Kandilin diliyle, Arınç’ın dili aynıysa Türkiye terör örgütü ile nasıl mücadele edecektir. Bunlar ancak terör örgütünün istek ve arzularını Türkiye’nin kabul etmesi gerektiğini söyleyen dilli düdüklerdir.

Dün Bülent Arınç Bey hakkında verdiğimiz gensoru önergesi, AKP’nin nasıl iflas ettiğini ortaya koymuştur. AKP bugün siyasal Kürtçülük sevdasıyla kendine oy veren milletin ruhunun aksine Türkiye’yi başka istikametleri götürüyor. Orada BDP-AKP işbirliğini gördük.

Arınç’ın destekçileri de oradaydı. Orada AKP-BDP arasındaki paslaşmaları gördük. Bugün geldiğimiz noktada ne hazindir ki Bülent Arınç, terör örgütünün yaptığı terörü meşrulaştıracak söylemlerde bulunmuştur.

İnsanın tüyü diken diken oluyor. Kundaktaki bebeği öldürenlere, Serap’ı öldürenlere diyor ki ‘bunların makul birtakım sebepleri vardır, bunun için yapmıştır’ diyebiliyor. Gerçekten utanç vericiydi. Adam öldürmenin haklı bir yöntem olarak kullanılabileceğini söylüyor, meşrulaştırıyor.”

PKK terör örgütü tarafından yapılmış katliam fotoğraflarını gösteren Vural, ”Şunlara ne diyorsun ey Bülent Arınç. Çocukları öldürenlere ne diyorsun?” ifadelerini kullandı.

Vural, bugün yine verdikleri gensoru önergelerinin olduğunu kaydederek, ”MHP’nin nefesi enselerinde olacak. Milletin kürsüsü haline dönüştüreceğiz. Toplumsal muhalefetin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Bir gazetecinin, ana dilde savunma hakkıyla ilgili yasa tasarısına yönelik tavırlarının ne olduğu sorusuna ise Vural, “Maalesef tehditle, şantajla, silahla Türkiye’nin önüne getiriyorlar bunları. Silah karşısında yol haritalarını kabul edenler, açlık grevleri karşısında ana dilde savunmayı getirenler, tehdide, şantaja teslim olmuşlardır. Kimse mahkemelerimizi çok dilli hale dönüştüremeyecek.” dedi

Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında, Makedonya’da Atatürk’ün baba evinin restore edilmiş fotoğraflarını gösterdiğini de anımsatan Vural, “Acaba kendilerinden önceki hükümet döneminde Kültür Bakanlığı’nın hazırladığı bir proje var mıydı, yok muydu? Neden 10 yıldır beklediniz? Projesi hazırlanmış, kaynağı temin edilmiş ama seçimlerle AKP Hükümeti tarafından rafa kaldırılmış bir proje. Gene de yapılmış olmasını kazanç görüyorum.” dedi