MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP’nin Kürt sorunu ile ilgili Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulması önergesi ile ilgili, “CHP’yi de AKP’nin açılım sevdası sarmış durumda. İmralı’nın Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasına yönelik bir takım görüş ve düşünceleri istikametinde hareket edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Nasıl AKP’nin açılım konusundaki girişimlerini reddettiysek, yeni açılımların önünü açacak girişmeleri de elbette kabul etmemiz mümkün değil” sözleriyle değerlendirdi.
Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerde yaptığı bazı değerlendirmelere ilişkin açıklama yapmak istediğini belirterek, “Allameyi cihan, dünyayı kurtaran adam, Recep Tayyip Erdoğan” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan’ın hiçbir istisna tanımaksızın her kürtajı cinayet ve Uludere ekseninde eşitlediğini belirten Vural, “Sayın Başbakan konuştukça batıyor, battıkça konuşuyor ve bir söylediği diğerini tutmuyor” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın ‘Her kürtaj Ulurede’dir’ diyerek ucube bir benzetme yatığını savunan Vural, “Uludere’yi cinayet olarak nitelendiriyorsan, Uludere’yi katliam olarak nitelendiren kalleş BDP’lilerle aynı durma düşmüyor musun? Kalleş dediğin BDP’lilerin ekmeğine yağ sürmeye ne hakkın var senin?” dedi.
“TERÖRLE MÜCADELE EDENLERE ‘KATİL’ DİYEREK HAKSIZLIK YAPMIŞTIR”
Başbakan Erdoğan’ın Uludere için bir taraftan ‘gereken yapılmıştır, bilerek yapılmış bir şey değil, niye sürekli konuşuyorsunuz’ dediğini, sonra da ‘cinayet’ olarak nitelendirdiğini ifade eden Vural, “Bu sözün ne tarafını düzeltelim ya? Hangi söylediğin doğru. Terörle mücadele ve Uludere’de bilerek ve isteyerek böyle bir işin yapıldığını ifade temek terörle mücadele edelerin bu mücadelesinin üstünü örnek gayretinden başka anlam taşımıyor. Bu ifadeler kalleş dediği BDP’lilerin ekmeğine yağ sürmüştür. Terörle mücadele edenlere ‘katil’ diyerek haksızlık yapmıştır” dedi.
Bu açıklamanın terörden medet umanların elini güçlendiren bin nitelendirme olduğunu belirten Vural, “Uluslararası çevrelerin terörle mücadeleyi sorgulamasının önünü açacak bir nitelendirmedir. BDP’lilere ‘kalleş’ diyor; bu kalleşlerle ‘müzakere ederiz’ diyen sen değil misin? Bir tarafta Oslo’da görüşeceksin, bir taraftan da Mecliste kalleş dediklerinle müzakere edeceksin. Kendine gel ya. O zaman adama sorarlar, peki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birlik ve bütünlüğünü kahpece pusu kuranlarla hangi masada pazarlık konusu yapıyorsun. Körle yatan şaşı kalkar Sayın Başbakan. Türkiye’nin kahpece pusu kuranlarla ve kalleşlerle pazarlık yapabileceği bir değeri yoktur” diye konuştu.
“METKUBUNU OKUDUĞUN ŞEHİT SERHATIN MEZARI TAHRİP EDİLDİ”
Başbakan Erdoğan’ın 1994’te şehit olan Serhat Gencer’in yazdığı mektubu okuduğunu hatırlatan Vural, “Serhat Gencer bizim arkadaşımız Mehmet Gencer’in oğlu. Mehmet Gencer, Kırıkkale’de Şahit Aileleri Derneği başkanıydı. Açılım zırvalarına karşı ‘şehidimin ruhunu incittiniz’ diye karşı çıkmıştı ve Sayın Başbakan biliyor musun mektubunu okuduğun Serhat’ın mezarı 2009’da kırıldı. Açılıma karşı olduğu için Mehmet Gencer’in oğlunun mezarı kırıldı. Açılımı, Habur’u kınamıştı. Bundan daha büyük bir ibret olur mu ya? Senin açılım politikalarının cesaretlendirdikleri şehit Serhat’ın babasının açılım politikasını kınamasından sonra mektubunu okuduğun Serhat’ın mezarı parçalanıyor. Şimdi kalmış onun mektubunu okuyorsun” diye konuştu.
“KÜRTAJ YAPANA KATİL DİYEN ZİHNİYET TÜRKİYE’Yİ NEREYE GÖTÜRECEK?”
Başbakan Erdoğan’ın şimdi de kadın doğum işlerine el uzattığını ifade eden Vural, “İnsaf ya, tıbbi zorunluluktan dolayı kürtaj yaptıranlara nasıl katil diyebilirsiniz? Senin bir ölçün yok mu ya? Görüyoruz ki düşünmeden atılmış bir söz, bu sözün peşinden de Recep Akdağ koşuyor, Fatma Şahin koşuyor. Akdağ ‘bu konuda araştırma yapmamız gerekiyor’ diyor. Demek ki bunlar düşünmeden konuşuyorlar. İstisnasın, tıbbi zorunluluktan dolayı bile bu işlemi yapanlara katil diyen zihniyet Türkiye’yi nereye götürecek?” dedi.
Vural, AK Parti’nin sağlık politikalarının sezaryenle doğumun teşvikçisi olduğunu da savunarak, “Her ameliyat için doktorlara ödül koymuşlardır. Başbakan ‘Bunu para için yapıyorlar’ diyor. Peki para için yapılmasını teşvik eden performans sisteminin önünü açan kim? Hastaneleri ticarethane, vatandaş müşteriye dönüştürdü. ‘Ne kadar çok ameliyat yaparsan o kadar para vereceğim’ diyerek vatandaş kurbanlık koyuna dönüştürdü” dedi.
Sağlık Bakanı Akdağ’ın tecavüzü bile çocuk doğurmanın bir aracı olarak görebildiğini savunan Vural, “Tüylerim diken diken oldu. Türkiye’de boşanmadan artıyor. Aile ekonomileri çökmüş, böyle bir ortam içinde Türkiye’de genç nüfusumuzun istikrarını korumak ancak ve ancak bir aile temeli üzerinde yükselmelidir” diye konuştu.
CHP’NİN TOPLUMSAL MUTABAKAT KOMİSYONU ÖNERİSİ
Vural, CHP’nin Kürt sorunun çözümü için TBMM’de Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulmasına ilişkin önerisine parti olarak nasıl baktıklarının sorulması üzerine de şunları kaydetti:
“Biz Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğu kanaatinde değiliz; bir terör sorunu vardır, önce teşhisi doğru yapmak lazım. PKK ile mücadele konusunda yapılması gerekenler varsa MHP olarak bunları zaten diye getiriyoruz. Komisyon kurulması yönünde grubumuza bir teklif geldiği zaman için partimizin yetkili organları değerlendirir. Ama bugün CHP’nin açılım politikasının bayrağını AKP ile birlikte taşıma noktasına geldiğini de herkesin takdirine sunuyorum.
Terör örgütünün ve terörün demokrasimizi tehdit altına almasına izin vermemek lazım. Terörle mücadele konusunda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yapması gerekenler var. MHP terörle mücadele konusunda ne getiriyorlarsa arkasında olduğumuzu ifade ediyoruz. İşte sınır ötesinde destek veriyoruz. Uludere konusunda ‘terörle mücadele konusunda hiçbir zaman zafiyet olmamalıdır’ diyerek tavrımızı ortaya koyuyoruz. O bakımdan CHP’yi de AKP’nin açılım sevdası sarmış durumda. İmralı’nın Hakikatleri araştırma Komisyonu kurulmasına yönelik bir takım görüş ve düşünceleri istikametinde hareket edilmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Ama bu konuda somut bir teklifleri olursa partimiz elbette bunu değerlendirecektir. Ama her şeyden önce teşhiste birleşmemiz gerekiyor. ‘Türkiye’de Kürt sorunu, etnik sorun vardır’ demek suretiyle siyasal bir çözüm arayışının kapısı açılmış olur. Türkiye’nin meselesi terör ve bölücülük sorunudur.”
Bir gazetecinin, “Söylediklerinizden ‘İmralı istediği için bu komisyon öneriliyor’ anlamı çıkıyor” demesi üzerine Vural, CHP tarafından da daha önce Hakikatleri Araştırma komisyonu kurulması önerisi geldiğini söyledi. Vural, MHP olarak bizterörlemücadele konusunda görüşlerimizi açıklıkla ifade ediyoruz. CHP7nin de görüşlerini açık şekilde kamuoyuna ifade etmesinde fayda görüyoruz. Yeni bir açılım sevdası ekseninde CHP’nin yeni Kürt sorunu ve ona yönelik açılımlar oluşturulması yaklaşımını MHP olarak, nasıl AKP’nin açılım konusundaki girişimlerini reddettiysek, yeni açılımların önünü açacak girişmeleri de elbette kabul etmemiz mümkün değil” dedi.