TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP’nin eğitim sistemine ilişkin hazırladığı kitapçığın millik vasfı taşımadığını, klasik bir sol zihniyeti yansıttığını söyledi.
Eğitim sistemi konusunda bir süredir AK Parti ile CHP arasında rakamlar çerçevesinde çatışma yaşandığını belirterek, tartışmaları “Eğitimde Taktik savaşları” olarak nitelendiren Vural, “AKP ve CHP’nin eğitimi rakamlardan ibaret gören anlayışların çatışması. Bu çatışma fiilen de komisyon toplantılarına yansıdı. 4-4-4’çülerle 1-8-3’çüler… Sanki cumartesi günkü derbi gibi” dedi. Eğitimin rakamların bir araya gelmesinden ibaret olmadığını, çocukları birer tomurcuk olduğunu düşünmeyen zihniyetlerin yaklaşımlarının Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacağını ifade eden Vural, “Biz çocukları tomurcuk görüyoruz. Tomurcuk derdindeyiz. Çocukları mekanik üretim hafızası olarak gören, tornaya sokulmak olarak gören zihniyetleri reddediyoruz” ifadelerini kullandı
CHP’nin eğitim sistemine ilişkin hazırladığı kitapçığı eleştiren Vural, kitapçıkta hiçbir millilik vasfı olmadığını, materyalist bir bakış açısı sergilendiğini iddia etti. Vural, şöyle devam etti:
“Bunların eğitimden anladığı “çocuktan işçi ve gelin’ olmaz. Çocuktan memleket olur, memleket. Memleket olmayan, bunu hedeflemeyen materyalist bakış açısı ile değerlendiren bir yaklaşım. Hiçbir millilik vasfı yok. Eğitimde daha fazla üretim ilişkileri üzerine kurgulanmış, sınıfsal bakan, klasik bir sol zihniyetin yansıması. Eğitimdeki insanları mekanik bir üretim aracı olarak gören, adına sol deniliyor, ama materyalist kapitalist üretim ilişkileri açısından değerlendiren eğitim anlayışı.”
CHP’nin önerilerinde milliliğin dikkate alınmadığını, değerler üzerine politika olmadığını savunan Vural, MHP’nin “bireyin içinde bulunduğu toplumun medeniyet dünyası içinde yerini tespit eden, milli manevi duyguları benimseyen, toplumla uyumlu insanları yetiştirmeyi içine alan‘ bir eğitim gayesinin yanında olduklarını söyledi. Vural, CHP’nin milli değerlerden uzak, AKP’nin ise millikten uzak ve etnik kimliklere göre farklılaşmayı öngörerek dinle ilgili temel değerleri de başka programlarda vermeyi hedefleyen bir anlayış içinde olduğunu savundu.
Vural, milli kimlik ve dinle ilgili bilgilerin temel eğitim içinde herkese verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Eğitimi tomurcukların geleceği olarak gördüklerini ifade eden Vural, “Bu tomurcukları söndürmeyin. Bunların farklı renkleri olabilir ama hepsi bir ağaca, topluma bağlı tomurcuk” dedi.
Etnik, mezhepsel tehlikelere dikkat çeken Vural, milletleşme sürecine zarar verecek gelişmelerin önünün açılmamasını istedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Rovanşist olmamalı” derken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Onların getirdiğini yok ediyoruz” yönünde farklı değerlendirmeler yapmalarının AKP içindeki derin çatışmanın da yansıması olduğunu ifade eden Vural bunun yanlış olduğunu söyledi.
Vural, 4+4+4 teklifinin Genel Kurul’daki görüşmelerinin tartışmalı geçebileceği yönündeki yorumları, “Bizim MHP olarak katkılarımız var. CHP gibi bakmıyoruz. CHP’nin önerilerinde temel eğitimde hassasiyet verdiğimiz konular yok. Materyalist klasik sol anlayışla eğitim sistemi MHP olarak milli kimlikten, din ve diyanetin öğretilmesinden yanayız. Hükümet meslek okulları orta kısımları için tercihte bulunuyorsa bizim bunlarla ilgili de itirazımız yok. Bu bireysel tercihe girer. Dinini, imanını, Kuranı, peygamberleri öğretmesi gerek. CHP-AKP kutuplaşmadan vazgeçsin. Tomurcukların karartılması, tornaya sokulması için değil açması için davetimiz var” diye konuştu.
Vural, Genel Kurul süreciyle ilgili “Harekat Planı yapıyor olabilirler. Bizim 1 metrelik sınırımız var. Yaklaşanlar hasar tespiti ile gidiyor. Milletin sözcüsü olmamızı kimse engelleyemez” dedi.
Vural, AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın “Milletin kürsüsünü işgal ettirmeyiz” yönündeki sözlerine ise “Koruma, güvenlik memuru mu o? Milletin kürsüsü. Ne işgal ne koruma. O kürsüye kimse el uzatamaz. Bu tablo Meclis’e yakışmıyor” sözleriyle tepki gösterd
Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “rövanşist olmamak lazım” derken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Onların getirdiğini yok ediyoruz” dediğini öne sürerek, “Anlaşılıyor ki bu mesele aynı zamanda, AKP içindeki siyasi çekişme ve derin koalisyonun da bir yansımasıdır” diye konuştu.