MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural TBMM’de yaptığı basın toplantısında Ocak ayında Diyarbakır İçkale’de yapılan bir takım kazılarda kemiklere rastlandığını anımsatarak, söz konusu dönemde basında yer alan bazı haberlerden ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili yaptığı bir konuşmadan alıntı yaptı. Vural, ”Neler söylendi- ‘Faili meçhuller artık toprak altından kalkıyor’, ‘Ceset fışkırıyor’, ‘Sır perdeleri kalkıyor…’ Türkiye’nin terörle mücadelesinin gayrimeşru hale dönüştürüldüğü, devletin suçlandığı bir ortamı yaşadık. Şüphesiz faili meçhuller aydınlatılmalı. Ama her bulguda bunu fırsat olarak görenler, araştırmadan, değerlendirmeden hüküm vermişlerdi. Savcı, hakim olmuşlardı” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, olayın bütün boyutlarıyla araştırılmasının ardından değerlendirme yapılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunduğunu ifade eden Vural, şöyle devam etti:
”Başbakan kalkıyor, Diyarbakır’daki kazılardan, kemiklerden rahatsızlık duyduğumuzu ifade ediyor. Faili meçhul cinayetleri MHP’nin savunduğunu iddia edecek kadar gözü körleşmiş. Kemiklerin ne olduğu belli olmadan, bunun üzerinden politikalar oluşturuldu. Böyle bir zihniyetle devlet yönetilir mi- Ne olduğunu bilmeden bir sonuç çıkaran bir psikolojik harekatı yaşadık. Dinin yarısı insaftır. İnsaf. Faili meçhul cinayetleri MHP’nin savunduğunu iddia edecek kadar gözü körleşmiş.
Adli Tıp Kurumu açıkladı. Kemikler en az 100 yıllık. Devleti suçlamak için, terör örgütünün faili meçhul edebiyatına körükle gaz vermek isteyen bir Başbakan, ‘MHP’nin Diyarbakır’daki kazılardan rahatsız olduğunu’ söyleyecek. Şimdi ne olacak- Almış eline bir kara fırça Başbakan sallıyor. Bu tablo karşısında herkes elini vicdanına koysun. Kim haklı çıktı- Devlet aklı selimle yönetilir. Bulunan her kemik parçasından faili meçhul edebiyatı yapmak, devletin terörle mücadelesini sorgulamak, bir açılım pazarlaması yapmak vicdana sığıyor mu- Hukuk dışı eylemlerin üstünün örtülmesi, bir hukuk devletinde kabul edilemez. Ama bir Başbakan, Diyarbakır’daki kemikleri malzeme yaparak, topluma faili meçhul edebiyatını pazarlarsa, pirincin taşı ayıklanmamış olur. Umarım bundan bir ders alırlar.”