TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural Başbakan Erdoğan’ın eski adı Ulusa Sesleniş konuşması olan “Millete Hizmet Yolunda” konuşmasını değerlendirdi. Başbakan’ın kullandığı ifadelerin dört parçalı Kürdistan’ı oluşturma ve İsrail’e hizmet içerikli olduğunu savunan Vural, şöyle devam etti:
“Milletin istemediğini yapmayız diyor ama istemediklerini hazmettirmek için elbirliğiyle çalışma yapılıyor. Habur dedikodu muydu? PKK ile görüşme yapılıyor dediğimizde; şerefsizdir, alçaktır sözlerin, Oslo’da özel temsilcin ile kurduğun masa, müzakereler, KCK adı altında PKK’nın Doğu ve Güneydoğu’da paralel devlet yapılanması dedikodu muydu? İmralı’ya özel temsilci gönderdin, Nevruz’da PKK’ya miting yaptırdın bunlar da dedikodu muydu? PKK paçavraları altında miting yaptırmadın mı? 21 Mart rezaletini bu ülkeye yaşatmadın mı? Sen bu milletle alay mı ediyorsun? Sen bu milleti göbeğini kaşıyan adamlar olarak mı görüyorsun? Milleti aptal yerine koymayın yetti artık.
Başbakan tüm bu sözleri için 1 Nisan şakası yaptım diyerek milletin unutmasını isteyecek. Ayınesi iştir kişinin. Sen PKK ile birlikte yürüyorsun. Millete söylediği yalanları bir bir ortaya çıkarıyoruz. Sermayesi yalan bu siyasetin, sat sat bitmez. Bunları yapıyorlar, ayıbı işliyorlar bir de üstüne çıkıyorlar. Sana kim inanır? Ne bıraktın inanacak? Şeref ve haysiyet bile bu siyasetin malzemesi oldu, tükendi bitti.
Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın. Küresel güçler tarafından yeniden tanzime yönelik küresel proje söz konusudur. Hedef, dört parçalı Kürdistan ve İsrail güvenliğinin sağlanmasıdır. Bunlar, siyasal çözümün son adımlarıdır. Türkiye’yi federasyona götürmek için hazırlanıyor. Devleti milletin devleti olmaktan çıkarmakta ve millet iradesini parçalamak istiyor. Anlaşma açık ve nettir.”
Hükümetin Sevr’i hayata geçirmekle suçlayan Vural, “Bu süreci deşifre ettiğimiz için MHP’ye saldırılıyor. Elbirliğiyle MHP’ye, milliyetçiliğe saldırıyorlar. MHP korkusu var artık. MHP’yi, PKK ile tehdit ediyorlar. Kimliğe uzanan eller kırılacaktır. MHP, milletin ruhunu teslim etmesini bekleyenlere karşı bölücü zihniyeti deşifre etmeye devam edecektir. AKP’nin kılavuzları bölücülüğe hizmet ediyor artık. İnsanlara, kardeşliğe değil, bölücülere PKK’ya hizmet ediyor” dedi.
Vural, şöyle devam etti:
“Türkiye’yi cacıkistan mı yapacaksın sen? Kürdistan’ı meşrulaştırmak için kullanıyor bu kelimeyi. Kürdistan fikrine Karadeniz’i niye meze yapmak istiyorsun? Karadenizliler, yakında seni ayaklarının altına alır. Bu ne fitne fesattır?
Korkuyu taşıyanlardan biri de Arınç. İdrak yolları problemini çözemedi yanlış doktora gitmiş. Süreçle ilgili ‘ya tutarsa’ diyor. Mezarlık kumarbazı olmuş. Devlet ve millet hayatı, üzerinde kumar oynanacak hayatlar değildir. Kendinize gelin. Milleti cerrah titizliğiyle böleceğiz diye masaya yatırmışlar Bunların hepsi kumarbaz. Allah akıl fikir versin, Allah’a havale ediyorum.
Size teklifim var: BDP, Öcalan, PKK ile anlaştın ya. Barış ortağısınız değil mi? Sana hodri meydan. Madem ‘halk destekliyor’ diyorsunuz. BDP, Öcalan hatta Karayılan’ı da al, haydi Karabük’de, Ankara’da miting yap. Yüreğiniz yetiyorsa barış ortaklarınızla birlikte miting yap. Siz bu millete bölücülük zehrini narkozla vermeye mükellef bir zihniyetsiniz. Milletin içindenmiş gibi gözüküp, sırtından haçerleyen zihniyetsiniz. Arkadan dolanmayın, rol yapmayın, saklanmayın. MHP, terör örgütüyle pazarlık yapan namussuzlarla, ahlaksızlarla birlikte olmayacak.”
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, Akil Adamlar Komisyonu’na ilişkin “Ne yapacaklarmış? Bunları hazmettirecekler. Zehri millete içirmek için görevlendirilecek. Amaç psikolojik savaştır” diyerek terörle mücadele edenlere de yasal düzenleme ve dinlemeye yönelik geliştirilen telefon kılıfına ilişkin yönündeki düşüncelerini de şöyle anlattı:
“Terörle mücadele edenler, zaten sorgulanmıyor mu, hapse atılmıyor mu? Askerlerimiz sorgulanıyor zaten. Adalet Bakanı garantiyi vermedi mi? Bu süreçte savcı yok, çılgınlık olur demedi mi? Yasaların uygulanmayacağı garantisi PKK’ya verilmiştir. Terörle mücadele edenler zaten hükümet tarafından yalnız bırakılmıştır. Terörle mücadele edilmemesi gerektiğini söyleyen siyasi iktidardır. Hangi kanuna gore ‘terörle mücadele etmeyin, suçluları yakalamayın’ talimatı verilmektedir? Artık hukuk yoktur. PKK zorbalığı, hukuk yerine geçmiştir.
Minareyi çalmışlar, kılıf uyduruyorlar. Dinleyen zaten kendileri. Kim dinliyor telefonları? Hükümet ve onun emrindeki memurlar. Konuşmaların hepsi TİB Başkanlığı’na gidiyor, oradan da dinliyorlar. Haberleşme güvenliğinin teminatı devlettir.”