Oktay Vural: “Eğer tek bir MHP’linin idam cezasının kalkması için oy kullandığını iddia eden varsa, ispat edemeyen şerefsizdir, alçaktır. İdam cezasını kaldıranların kim olduğunu biliyoruz. Sen önce Oslo pisliğini temizle.” „
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Dünyanın en hızlı yüz değiştiren insanı, siyasetin bin bir suratı” şeklinde seslenen Vural, “Dünüyle bugünü bir olmayan, sürekli gömlek değiştiren Başbakan’ın ortaya attığı her sözü misliyle iade ettik. Yanlışları yüzüne vurduk ancak hala konuşmaya devam ediyor. Yalanlarla, yanlışlarla hareket eden Başbakan’ın biraz dönüp ‘ben daha önce ne söyledim’ diye arkasına ve konuştuklarına bakması gerekiyor. Maskeli bir siyasetçi olarak topluma sundukları Erdoğan, profilinin hızla değişmesinden ilham almış olacak ki; yüz nakli yapılan insanları ziyaret ediyor. Dünyada Başbakan kadar yüz değiştiren var mıdır acaba?” diye konuştu.
Erdoğan’ın, konuşmalarında sık sık idamın kaldırılmasının nedeni olarak MHP’yi gösterdiğine dikkati çeken Vural, “Köşeye sıkıştı yine. ’İdamdan kurtaran sensin’ diyor. Vural “Eğer tek bir MHP’linin idama hayır şeklinde oy kullandığını iddia eden varsa, ispat edemeyen şerefsizdir, alçaktır” dedi. Vural, “MHP’liler idam konusunda aleyhte oy kullandılar. MHP bu konuda açık ve nettir. ‘İdamın kaldırılmasını takdirle karşılıyorum’ diyen sen değil misin? 2004’de idamın kaldırılması için protokol imzalayan sen değil misin? Senin sicilin belli bu konuda” şeklinde konuştu.
“MHP’nin ve bu milletin şehitlerine sahip çıkmasından neden rahatsızlık duyuyorsun” diyen Vural, şunları söyledi: “Başbakan şehit cenazelerinde, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sözlerini yaygara olarak nitelendiriyor. Senin milletvekilin, belediye başkanın sarı kırmızı yeşil bayrağa sarılı cenazelerde saf tutunca neden rahatsız olmuyorsun da şehitlerimizin cenazesine katılmamızdan rahatsız oluyorsun?’ Şehitler ölmez’ dememizden gocunuyor. Şehitler ölmez, Allah’ın emridir. Uludere’de ölenlerin yakınlarına şehit anası, yakını diyen sizsiniz. Biz inadına şehitler ölmez, vatan bölünmez demeye devam edeceğiz. Sen kimin Başbakanısın? Fransız Başbakan mısın? O şehitler senin Başbakanlığı rahat yapman için de şehit oldular. Onlar şehit olurken sen Oslo’da seçim derdindeydin. Seçimden sonra eylemlerinizi yapın diye ricacı oldun.”
Başbakan’a “İdam cezasını kaldıranların kim olduğunu biliyoruz. Sen Oslo’daki belgelerden bahset, PKK ile çıktığın serüvenden bahset, MİT yasasıyla kurtarmaya çalıştığın belgeleri soracağım sana”diye seslenen Vural,” Cesaret , yürek varsa sende, bu milletten korkuyorsan protokolleri açıkla. Mutabakat metninde ne yazıyor? O metinde Güneydoğu’da görev yapan askerlerin savaş suçlusu sayılacakları yazıyor mu? Mehmetçiği Oslo’da savaş suçlusu ilan eden görüşmelerin talimatını sen mi verdin? Bunun cevabını açıkla. Sen önce Oslo pisliğini temizle” dedi.
Erdoğan’ın, “MİT Müsteşarı’na talimat veren benim, alacaksanız beni alın” sözlerini hatırlatan Vural, şöyle devam etti:
“MİT ve PKK mutabakat belgeleri hakem devletin elindedir. 3 paragraf ve 9 maddelik metin, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından hakem devlete tevdi edilmiştir. Sende biraz yürek varsa bu milletten korkmuyorsan çık yüreklice bu protokolleri açıkla. Eğer mertsen, siyaseti mertçe yapıyorsan çık PKK ile imzalanan protokolleri açıkla. Eğer korktuğun bir şey yoksa aç savcının önünü.
‘Müsteşarım kimseye taviz vermedi’ diyor. O mutabakat metninde ne yazıyor biliyor musun- Doğu’da terörle mücadele eden Mehmetçiğin, polisin, ‘savaş suçlusu’ olarak yargılanacağına ilişkin cümlenin Oslo’daki mutabakat metinlerinde yer alması için talimat verdin mi- Bunları açıkla. Vatan uğruna çarpışan, Çanakkale ruhuyla dağlarda PKK ile mücadele eden Mehmetçiği Oslo’da ‘savaş suçlusu’ ilan eden görüşmelerin talimatını sen mi verdin- Çık bunu açıkla. Başbakan, PKK ile girdiği çıkmaz yolun endişe duyuyor.”
CHP’nin, “Kürt sorununun çözümüne ilişkin” önerilerini de değerlendiren Vural, “AKP ve CHP, ihanet projelerine MHP’yi de ortak etmek istiyorlar. Bunlar bindikleri PKK lokomotifine yol kenarından yolcu alma gayreti içinde ihanete birilerini ortak etmeye çabalıyorlar. MHP olarak biz bu milletin birliği ve bütünlüğüne sahip çıkan iradeyi temsil etmeye devam edeceğiz. Bu hain tuzakların hiçbirine ortak olmayacağımızı Habur’a, Oslo’ya ortak olmayacağımızı ilan ediyoruz. Terörle mücadele konusunda atılacak her adımın yanında olacağımız ve terör örgütünü muhatap alan her gayretin karşısında olacağımızı ifade etmek istiyorumç Beşir Atalay, ‘süreçte ABD var’ dedi. AKP ve CHP, ABD’nin hazırladığı senaryonun aktörleri olmaya karar verdiler. CHP ‘bana da rol verin’ diyerek figüran olmaya karar verdi. Esas oğlanın yanına CHP’yi de koydular. Gittiğiniz yol, yol değildir“” diye konuştu.
Vural, terör bitirilmek isteniyorsa Hükümet’e verilen sınır ötesi operasyon yetkisinin kullanılması gerektiğini savundu.
Vural, terör bitirilmek isteniyorsa Hükümet’e verilen sınır ötesi operasyon yetkisinin kullanılması gerektiğini savundu.
Toplantı sonrası soruları cevaplayan Vural, Bir gazetecinin, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın, 4+4+4 sisteminde ortaokullar için hazırladığı seçmeli ders listesine Kürtçe’yi de aldığına” ilişkin haberleri hatırlatması üzerine Vural, “Adım adım bu ülkenin okullarını sınıflarını bölmeye yönelik bir proje uygulanmak isteniyor. Bir ve bütün olan milletimizin arasında yeni milletler oluşturma gayretleridir. Türkçe’den başka dille eğitim yapılması mümkün değildir. Bütün bunlar bir adımdır. Sonuçta eğitimde anadile eğitimini sonra da özerklik getirmektir. Bütün bunlar birer kademedir. Hazmettirmek içindir. CHP ve AKP birlikte getirsinler” şeklinde konuştu.
Oktay Vural, liderler turu için MHP’ye bir talep gelip gelmediğine ilişkin ise şunları söyledi: “Biz kapıyı kilitledik. Onlar İmralı’ya mı, Kandil’e mi, Oslo’ya mı gidecekler onların planlarını yapsınlar. Biz de bu planlarını deşifre etmeye devam edeceğiz. Bu kalleş projeye MHP’yi bulaştıramayacaklar.”
Oktay Vural Oslo’da imzalanan protokolün hakem devlet gözetiminde yapıldığını, mutabakatın hakem devletin arşivinde olduğunu ve bunların açıklanması gerektiğini sözlerine ekledi. Vural, “Protokolde yazanlar, ileride hakem devlet tarafından Türkiye aleyhine kullanılabilir ” dedi.