“Milli egemenliğe” ve “Cumhuriyete sahip çık” diyen Gençliğe Hitabe’nin neresi Hüseyin Çelik’i rahatsız ediyor?


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Hüseyin Çelik’e “Gençliğe Hitabe’nin neresi batıyor size?” diye sordu. Muhalefetin Suriye politikasını eleştiren Arınç’a da cevabı gecikmedi: “Senin Irak’taki ABD askerleri için dua eden bir Başbakanın var. Gıkınız çıkmadı Irak’ta insanlar katledilirken.”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural TBMM’de yaptığı basın toplantısında, AKP’nin her fırsatta milli ve manevi değerleri tartışma alanı içine sokmaktan, yozlaştırmaktan haz duyduğunu iddia ederek, “Bunların derdi demokrasi, özgürlükler değil, milli ve manevi değerlerin birbir yıkılması yerine, Neoconi değerleri getirilmesi. Truva atıdır bunlar” diyen Vural, Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik’in “Şeytanla bile görüşürüz” sözlerini hatırlatarak, “Yine ağzını şerre açmış, (gençliğe hitabe ayet mi?) diyerek fitne siyaseti yapıyor. Bunların kafası bunlara çalışıyor. Rahmani birşeye çalışmıyor (ne yapsak da bu milleti milli manevi değerlerden uzaklaştırsak) derdindeler. Gerçekten bunların fitne fesat üretme merkezleri var herhalde” deyerek konuşmasına devam eden Vural ”AKP’nin bir numaralı görevi bu milletin milli ve manevi değerlerinin içini boşaltmak. Hüseyin Çelik, ”Gençliğe Hitabe ayet mi” diyerek, yeni bir fitne siyasetinin fitilini ateşledi. Bunların kafaları fitne ve fücura çalışıyor. Şeytanla görüşe görüşe rahmani bir şey kalmamış. Bunların herhalde bir fitne fücur üretme merkezi falan var. Artık Peygamber Efendimiz ile Atatürk’ü kıyaslayacak kadar fitne bürümüş gözlerini. ‘Başbakan’a dokunmak ibadettir’ diyen bir zihniyete de bu yakışır ancak. Peygamber Efendimizi siyasi bir tartışmanın içerisine sokmak ne demek? Sen kimsin? Tövbe… Ey AKP’ye oy verenler, AKP’nin kılavuzu Çelik, bu değerleri nasıl kullanabiliyor? Bu doğru bir istikamet değildir. “Bunun başında da Hüseyin çelik var. Kuran ayetini gençliğe hitabeyle mukayese ediyor. Atatürk’ü Peygamber efendimizle mukayese edecek kadar gözleri dönmüş. Allah bunların muhafazakar anlayışından bizi korusun. Bu mukayeseyi yapmak (Başbakana dokunmak ibadettir) diyen zihniyete yakışır. Bu açıklamayı yaparken insan önünü arkasını bir düşünür. Dinimizin yarısı be insaf ya. Böyle bir mukayese yapıyor ve Türkiye’de siyaset üretmeye çalışıyor. Kimsenin haddi değildir. Peygamber efendimizi siyasi tartışma içine sokmak ,sen kim oluyorsun ya tövbe.

”AKP’nin pusulası belli değil” ifadesini kullanan Vural, ”AKP’nin pusulasının ABD’nin talepleri ve istekleri doğrultusunda çalıştığını” öne sürdü.

Demokrasinin, ülkenin milli ve manevi değerlerine hakaret etme alanı olarak kullanılamayacağını ifade eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Gençliğe Hitabe’nin neresi batıyor size? ‘Teslim olma, bağımsızlığını, Cumhuriyetini koru’ bu ruh mu? Bu Cumhuriyet, ‘bayrak inmez, ezan dinmez’ düsturu üzerine kuruldu. Siz bunu, ‘bayrak iner, ezan dinere’ çevirdiniz. Bu ruh seni nasıl rahatsız eder? İngiliz Muhipleri Cemiyeti üyesi misin? Mandacı bir cemiyetin üyesi misin? Bunlar Türk İstiklal ve Cumhuriyeti konusunda rahatsız. Gençliğin, bu hitabedeki ruha sahip çıkması önemlidir. Bu ruh ve irade sende yok Hüseyin Çelik. Böyle bir kişinin bu ülkeye Milli Eğitim Bakanı olması züldür. Gençliğimizde bu ruh vardır ve genlerine kadar işlemiştir. Biz zihnimizde köle olmayan bir milletiz. Senin gibi yenilgiyi kabul etmiş, iradesini küresel güçlere teslim etmiş kölelerden olmayacak bu gençlik.” Diyen Vural, AKP’nin sık sık Demokrat Parti’nin devamıyız sözlerini de hatırlatarak, Hani bunlar Demokrat Parti Menderes diyorlardı. İşlerine geldiğinde istedikleri konuşabiliyorlar. Demokrat Parti’yi kompleksli bir parti olarak niteliyorlar. Çok çabuk kabuk değiştirdikleri için istediği şeyi satıyor. Milli manevi tarih bunlar için değeri yok. Bunların pusulası güncel konular ve ABD’nin istek ve talepleri bir de kalkmış şunu söylüyor. Hz. Peygamber efendimiz için birçok hakaret içeren şeyler yazılmadı mı? Bunu demokrasinin gelişmişliği olarak görüyorlar. Bu ne hadsizlik?” şeklinde sözlerine devam etti.

iPad’ten ”Hababam Sınıfı” adlı filmde öğrencilerin Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okuduğu bölümü izleten Vural sözlerini şöyle sürdürdü: “Gençliğin bu hitabedeki bu ruha sahip çıkması önemlidir. Böyle bir kişi Türkiye’de Milli Eğitim Bakanı olmuş. Bu kişi gerçekten Türk gençliğini  (okusa da okumasa ne) bu gençlikte o ruh vardır, var olacaktır. Genlerimize kadar işlemiştir. Her noktasına vardır. En büyük yenilgi zihinlerdeki köleliktir biz zihinlerimizde köle olmayan bir milletiz Sen bu milletin gençliğini Hababam Sınıfı olduğunu zannedip, hareket ediyorsun. Senin zaten Milli Eğitim Bakanı olman en büyük zul bu millete. Önemli olan Türk egemenliğini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma iradesidir. Beyefendi böyle çarpık bir zihniyete sahip olduğu için gençliğe böyle bakıyor. ” dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, ”Sayın Bahçeli, Suriye’deki katliamlara ne diyor acaba?” şeklinde soru yönelttiğini hatırlattı. Vural, ”Irak’taki katliamlara sessiz kalanların Suriye için söyleyecek bir şeyi olabilir mi? ABD’nin çıkarları ön planda ise yapılanlar asla katliam olmuyor. Senin Irak’taki ABD askerleri için dua eden bir Başbakanın var. Gıkınız çıkmadı Irak’ta insanlar katledilirken” şeklinde konuşan Vural,”Senin gözün acaba Irak’taki katliamları gördü mü? Siz ABD’nin menfaati olduğu zaman (katliam değil, demokrasi ve özgürlük) dersiniz işinize gelince de (katliam dersiniz) Irakta yaşananlar ne ey Bülent Arınç, ey AKP. Irakta yapılanlar demokrasi ve özgürlük öyle mi. İnsanlık öldürüldü ya. Sen ne diyorsun acaba bunlara. Irak’ta camilerde Coniler. Camiler işgal edildi. Ne iyorsun buna acaba? Demokrasi ve özgürlük. Gıkınız çıkmadı bunlara karşı, aksine lojistik destek sağladınız. ABD askerlerinin Talibana yaptıkları karşısında gıkınız çıktı mı? İnsanlığa kurşun sıkanlara karşı hareket etmeyi bilmiş bir nesiliz.

Wall Street Journall’de Erdoğan, ABD askerlerinin cesur genç adamları ve kadınlarını en az zararla ülkelerine dönmelerini istiyor, umut ediyor ve dua ediyor. Sen bunlar için dua ediyorsun be. MHP’ye Devlet Bahçeliye dil uzatırken destur getireceksin. Hadsizliğe bakın. Irak’ta gıkı çıkamayanların Suriye’de olan bitenler karşısında diyecek sözü olabilir mi?