Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmayıp örseleyenler, dışlayanlar neye, kime hizmet ediyor ?


“ Oktay Vural: (Ders kitaplarının niteliklerinin değiştirilmesine ilişkin) “Yapılan bu değişiklikle, Milli Eğitim Bakanı’nın milliyetçilik ilkesini dışlayan görüş açısını, artık gizli olmayan açık amaç ve hedeflerini görüyoruz. Bu bir tavırdır aynı zamanda. Bir zihniyetin deşifresidir. Kimliksiz bir millet, milletsiz bir vatan ve vatansız bir coğrafyayı hedefleyen, ‘Türkiyelilik’ safsatası altında milli ve manevi değerlerin içini boşaltan bir siyasi davranıştır.” „

 MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitapları yönetmeliğinden Türk milletinin bazı değerlerinin kaldırıldığını belirterek, “Türk milletinin evladı olan bu çocukların, bu milletin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimsemesinden, korumasından ve yüceltmesinden Milli Eğitim Bakanı neden rahatsızlık duyuyor?” dedi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM’de bir basın toplantıyı düzenleyerek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitapları yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikle, Türk milletinin bazı değerlerinin yönetmelikten çıkarılmasını eleştirdi. “Çocuklarımızın geleceği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın garabetleri devam etmektedir” diyen Vural, “Maalesef Milli Eğitim Bakanlığı, özellikle çocuklarımızın eğitimi konusunda ders kitaplarında aranması gereken niteliklerle ilgili olarak ortaya koyduğu tavır, bunun ne kadar Türk milletinin kimliğinden ve Cumhuriyet’ten uzak olduğunu ortaya koymaktadır” dedi.

Oktay Vural, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ders kitapları yönetmeliğinde bazı değerlerin çıkartılmasına tepki göstererek şunları söyledi:

Bugün maalesef yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları ve Eğitim Araştırmaları Yönetmeliği’nde daha önce yer alan şu hususlar çıkartılmıştır;

‘Türk Milli Eğitiminin genel amaçlarında belirtilen, Atatürk İlke ve İnkılâplarına, Anayasa’da ifade edilen Atatürk Milliyetçiliği’ne bağlı Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan bir birey olarak…’ Bundan niye gocunuyorsun?

Yönetmelikte yapılan değişikliğe sert tepki gösteren Vural, “Bu milletin milli, ahlaki değer ve yargılarının öğretilmesi niye rahatsızlık doğuruyor?” diyerek, “Böyle bir şey, bir tavırdır, böyle bir yaklaşım bir zihniyetin deşifresidir. Böyle bir zihniyetin deşifresini kınıyorum. Türk milletinin evladı olan bu çocukların, bu milletin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimsemesinden, korumasından ve yüceltmesinden Milli Eğitim Bakanı neden rahatsızlık duyuyor? Bunlar dışlanması gereken değerler midir?” diye sordu.

Vural konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Bu zihniyet aslında, kimliksiz bir millet, kimliği alt-üst edilmiş bir millet, milletsiz bir vatan, vatansız bir coğrafyayı hedefleyen, ‘Türkiyelilik’ safsatası adı altında bu milletin milli duruşunu göz ardı eden, milli ve manevi değerlerin içini boşaltan ve yozlaştıran tipik bir siyasi davranıştır.”

ABD BÜYÜK ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİ

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, basın toplantısında ayrıca ABD’nin Libya Büyükelçisi’nin öldürülmesini değerlendirdi. Vural, “Bu coğrafyada Amerikan barışı adı altında kan gövdeyi götürüyor” derken, “Büyük Ortadoğu Projesi eşliğinde Ortadoğu’yu şekillendirmek isteyenler maalesef kan, gözyaşı ve çatışmadan başka bir şey yok” diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un ‘Özgürleştirdiğimiz ülkede nasıl bunlar oluyor?‘ şeklindeki açıklamasına da tepki gösteren Vural, “Peki, Irak’ı da özgürleştirecektiniz ne oldu? Suriye’yi de Özgür Suriye Ordusu diye özgürleştirmeye çalışıyorsunuz. Ama bu, coğrafyada etnik kimliklere ve mezheplere dayalı bir bölünme, ayrışma ve çatışma kan ve gözyaşı getiriyor. Bu coğrafyanın Türk milletinin medeniyet anlayışına ihtiyacı olduğu açık. Osmanlı Barışı adı altında bu coğrafyada 400 yıl boyunca bulunduğumuz dönem içerisinde kimsenin burnu kanamamıştı, ama bugün Büyük Ortadoğu Projesi adı altında yürütülen çalışmalar kan ve gözyaşı olarak devam etmektedir. Ne hazindir ki, Türkiye’de Sayın Başbakan da böyle bir projenin eş başkanıdır” şeklinde konuştu.

“PEYGAMBERİMİZ’E HAKARET İÇEREN VİDEOLARA ERİŞİM ENGELLENSİN”

Oktay Vural, BOP’la ilgili olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu da eleştirerek konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Maalesef, böyle bir taziye mesajı olmakla birlikte, elbette bu saldırıları kabul etmemiz mümkün değil ama İslam’ı, İslam düşüncesini ve inancını terörle, şiddetle aynı kefeye koyan, İslamafobia’yı destekleyen her türlü adımın arkasında olduğumuzu da ifade etmek istiyorum. ve Peygamber Efendimize hakaret eden karikatürlerden sonra İslamiyet’e, Peygamber Efendimize hakaret eden bu videolara youtube da dolaşıyor. Bu değerlere hakaret edilmemesi gerektiğine ilişkin bir tavır ortaya konulması açıktır. Bu bakımdan hükümetten youtube’da yayınlanan ve hakaret içeren bu kliplere ve videolara erişimi engellemek için hukuki girişimlerde bulunmaya da davet ediyorum.”

“ABD’NİN MİLLİ STRATEJİSİNDE İSLAM ŞİDDETİN KAYNAĞIYMIŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR”
Hükümeti, youtube’daki İslam’a ve Peygamber Efendimize ilişkin hakaret içeren videolarla ilgili harekete geçmeye davet eden Vural, İslamiyet’i bir terörün ve şiddetin kaynağı olarak gösterenlere karşı, İslam’ın bir barış dini olduğunu ortaya koymak için hep birlikte hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. ABD’nin milli stratejisinde İslam ideolojisinden bahsettiğini ve burada İslam düşüncesinin El-Kaide ile eş tutulduğuna dikkat çeken Oktay Vural, bu stratejiye Eşbaşkanlık yapan Dışişleri Bakanlığı’na da tepki gösterdi. Vural şunları ifade etti:

Şu uyarımı da hükümete yapmak istiyorum. ABD’nin terörle mücadele ile ilgili ortaya koyduğu milli strateji de, 17 sayfalık raporda 20 defa İslam ideolojisinden bahsedilmektedir. Sanki El- Kaide’nin uygulamalarını bir İslam ideolojisiymiş gibi gösteren ABD’nin bu milli stratejisine maalesef Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı, Ahmet Davutoğlu eş başkan olmuştur. Onun için ABD’nin bu milli strateji çerçevesinde İslam düşüncesini, İslam ideolojisini şiddetin kaynağı gibi gösterip, El-Kaide ile eş noktaya getiren bu yaklaşım karşısında da Dışişleri Bakanlığı’nın bu ABD’nin milli stratejisi eş başkanlığı görevinden ayrılması, bu stratejinin değiştirilmesinin temin edilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

YEREL SEÇİMLER

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran MHP’li Oktay Vural, yerel seçimlerin öne alınmasıyla ilgili bir soru üzerine, “Anayasa değişikliğinden sonra yapılacak ilk mahalli idareler seçimlerinde oy verme günün Ekim ayının son Pazar günü olduğunu ifade edeceğiz. Ondan sonra mahalli idareler seçimleriyle ilgili kanunda da, seçimlerin başlangıç günün 1 Ocak yazıyor orada ve Mart ayının son Pazar günü yazıyor. Onu da 1 Ağustos ve Ekim ayının son Pazar günü olarak değiştireceğiz.

Bu eksende bir mutabakata varıldı” diye konuştu.

Bu konudaki iradenin belli olduğunu ve bu konuda imza toplamaya devam ettiklerini dile getiren Oktay Vural, “O imzaları aldıktan sonra da zannederim gelecek hafta içerisinde Tbmm Başkanlığı’na sunmuş oluruz” şeklinde konuştu.

“MİLLET EGEMENLİĞİ KORUNMALI, SİLAH EGEMENLİĞİ DEĞİL”

Oktay Vural, dokunulmazlıklarla ilgili bir soru üzerine ise, “Böyle bir konuda nasıl bir düzenleme yapılabilir, bir mutabakat oluşur mu? Bu konuda diğer partilerden henüz bir reaksiyon almadık. Meclis’te oluşabilecek bir uzlaşma doğrultusunda böyle bir konuda bir değerlendirme yapabiliriz. Ama henüz bu konuda diğer partilerden bize bir cevap gelmiş değil. Onların bu konuda niyetlerinin ne olduğunu bilmiyorum” cevabını verdi.

Vural başka bir soruyu ise, “Ben milletin birlik ve bütünlüğünün ve millet egemenliğinin çok daha hassas olduğunu düşünüyorum. Yani millet egemenliğini yerine silah egemenliğini ön plana getirenler… Millet egemenliği korunması gereken bir değerdir, silah egemenliği değil. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır, terör örgütleri değil” diyerek cevaplad