TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarına yanıt verdi. Vural, şöyle konuştu:
“Terör örgütü yanı başımızda duruyor Başbakan şikayet ediyor. Kim besliyor onları, beslenmesine niye izin veriyorsun? Orada merkezi besliyor, birilerine büro açmasını sağlıyor o merkezin temsilcileri Oslo’da müzakere yapıyorlar. Sayın Başbakan buradan kalkıp konuşuyor, konuşurken bir dön bak ya.”
Başbakan’ın, “Birileri gitmiş Kuzey Irak’ta, Kandil Dağı’nda bir taşeronluk ofisi açmış. Bu ofiste ne yazık ki kanla, canla alışveriş yapılıyor” dediğini ifade eden Vural, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Kandil’i besleyenler Barzani geliyor burada ağırlanıyor, Başbakan şikayet ediyor, kimi kime şikayet ediyorsun sen ya. Merkezin Oslo ofisini açan sen değil misin? Al birini vur ötekine” dedi.
Başbakan’a karne veren Vural, “Sayın Başbakan’ın karnesine bakıldığı zaman hal ve gidiş sıfır, laf çok icraat yok. Bu kadar lafı söylüyor da biraz da icraat gerekir. Bir gün öyle bir gün böyle konuşan sensin” dedi.
-“ORASI BEYAZ SARAY DEĞİL, OTURDUĞUN KOLTUKTA LİNCOLN’ÜN KOLTUĞU DEĞİL”-
“Nutuk atarken bir de milletin tanımını yapıyor” diye Vural, şöyle dedi:
“Başbakan hamasetle siyaseti karıştırıyor. Dili sürçen, bir gün öyle, bir gün böyle konuşan bir Başbakan var. Konuşmasında millet tanımını yapıyor. Renklerden falan bahsediyor. Zannedersin Obama’nın metnini almış, onu okuyor. Yani yanlış yerde yapıyor bu konuşmayı. Orası Beyaz Saray değil, oturduğun koltuk Abraham Lincoln’ün koltuğu da değil. Türk milleti diyemeyenlerin bugün kalkıp ABD’yi bir örnek olarak gösteren bir tanımlamayla gerçekten Türkiye’yi yöneten bir Başbakan olması Türkiye’nin bir talihsizliğidir.
Zannedersin ki Türkiye bu millet bir otelde yaşayanların, otel zannediyor burayı, Türkiye’yi bir otel zannediyor. Bu otelde herkes kalabilir, herkes kalıyor, bunun adı da millettir diye tanımlıyor. Milleti tanımayanlar kendi kendine millet tarifi yapıyor, sen kimsin millet tarifi yapıyorsun. Bu milleti, ‘Türk milleti’ olarak tarih yazmış. 1000 yıldır Türk İslam kültürüyle yoğrulmuş bir ülkedir burası aklından çıkarma. Siyaset terzisi almış eline biçiyor, kesiyor. Zannedersin ki bir sosyolog.”
Vural, Parlamentoda düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, konuşmalarında sık sık İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden alıntılar yaptığını anımsattı. Erdoğan’ın, Akif’in şiirlerinde yer alan, “mertlik”, “dürüstlük” gibi temalara vurgu yaptığına dikkati çeken Vural,, “10 yıldır göremediğimiz tüm güzel hasletleri burada görebiliyoruz” dedi. Mehmet Akif Ersoy’un “sözü sağlam özü sağlam adam ol” sözlerini gençlerin unutmaması gerektiğinin altını çizen Vural, “Bu sözleri gençler akıllarından çıkarmasınlar. Başbakan’ın dış politikadaki zigzaglarına bakıp bu sözleri söyleyenin 10 yıldır ne söyleyip ne yaptığını iyi takip etmelerini, çelişki ve uçurumları görmelerini rica ediyorum” diye konuştu.
Vural, “Bunlar ülkeyi bir otel sanıyor. Otellerde herkes kalabilir bunun adı da millettir. Böyle bir şey olabilir mi? Sen kimsin millet tarifi yapıyorsun? Siyaset terzisi. Almış eline makası biçiyor, dikiyor. Kürt marşı önünde saygı duruşunda bulunan senin yardımcın değil miydi? ’Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diyenleri provokatör ilan eden sen değil miydin? Şehit aileleri bu ülkede coplanmadı mı horlanmadı mı? Karanlık katillerle Oslo’da müzakere eden sen değil miydin?
“Bu millet daha kaç can verecek?” diyerek basın toplantısına devam eden Vural, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın 2010 yılında “Amanosları temizleyin”, 2011 yılında ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Amanosları temizledik, bundan sonra orada bir olay olmaz” sözlerini hatırlattı. Vural, Arınç’a “Amanosları temizledik diyen adam, Ağlamaktan Sorumlu Başbakan Yardımcısı vicdanında sızlama oluyor mu? Bunun vebali kimin üzerinedir? Evlere şenlik bir hükümet…Aymazlık, bilgisizlik, tutarsızlık. Türkiye Cumhuriyeti devletini adam gibi yönetin. Ne konuştuğunuzu bilin. Bu rezalet dünyanın neresinde olursa olsun vicdanı olan istifa eder Sizin söylediğiniz bu yalanlara gözler ve kulaklar şahadet ediyor. Bu millet daha ne kadar can verecek, daha ne kadar milli kimliğini tartıştıracak? Yeter artık, bu millet öz yurdunda gariban, öz yurdunda parya.” ” diye konuştu.
Başbakan’ın Kandil’le ilgili açıklamalarına işaret eden Vural, şöyle dedi:
“Kiralık katillerle Oslo’da müzakere eden sen değil misin? Oslo’da kimlerle görüştünüz Sayın Başbakan, bu terör baronlarıyla müzakere yapmadınız mı? Terör baronu hayatta çünkü sen onla Oslo’da görüşme yapıyordun. Şunu sormak lazım, bu adam nasıl da orada durabiliyor. Sen cesaretlendiriyorsun, muhatap alıyorsun, müzakere ediyorsun, ayağına ceviz ağacının altına basın trübünü kurduruyorsun ondan sonra kalkıp burada ‘Kandil’de temsilcilik açmışlar’ diye söylüyor. ‘Kanla alışveriş yapıyorlar’ diyor. Tüylerim diken diken oluyor ya. Bunu söyleyen Sayın Başbakan sen ne yapıyorsun peki? Orası bir merkez ise bu merkezi yaşatan Barzani’nin altınakırmızı halı döşeyen sen değil misin? Bu terör baronlarıyla Kandil’de müzakereleri Oslo’da yapan sen değil misin?
Terör örgütü yanı başımızda duruyor Başbakan şikayet ediyor. Kim besliyor onları, beslenmesine niye izin veriyorsun? Orada merkezi besliyor, birilerine büro açmasını sağlıyor o merkezin temsilcileri Oslo’da müzakere yapıyorlar. Sayın Başbakan buradan kalkıp konuşuyor, konuşurken bir dön bak ya.”
-“ TERÖRİSTLERİ KİM SEMİRTİYOR?”-
“Evlere şenlik bir hükümet” olduğunu savunan Vural, “Böyle bir aymazlık, bilgisizlik, kayıtsızlık, bu millet daha ne kadar can verecek, bu millet daha ne kadar milli kimliğini tartıştıracak, yeter artık diyorum. Kandil’de besleyenleri muhatap alanlar, kırmızı halı döşeyenler bunlar değilmiş gibi. Başbakan’ın bugün terör baronları semiriyor, semirten kim orada, kim semirtiyor?” diye sordu.
Uludere’de istihbarat tartışmasına değinen Vural, “Uludere’de ne dediler, milli kaynaktan sağlanmıştır istihbarat, Başbakan kalkmış diyor ki 31 dakika ABD’den alındı, hani milli kaynaklardan alınmıştı? AKP’nin sözcüsü diyor ki Obama’yı zor durumda bırakmak için yapıldı. ABD’yi koruma ve kollama partisi haline dönüşmüş. Bir AKP sözcüsü ABD Başkanını savunur hale geliyor. Görülüyor ki Uludere’de istihbarat Sayın Başbakan’ın ifadesi başka yerlerde başka şeylerde olabilir bilemiyoruz ama ABD predatörlerinden alınan bilgilerde varmış, demek ki yalan değilmiş hani yalandı. Burada bir soru soruyorum ey Başbakan, bu istihbaratlar neticesinde acaba bu konuda kararı veren sen misin? Sayın Başbakan’ın çıkıp bu ABD istihbaratının da dahil olduğu bu süreçle ilgili sorumluluğunu ifade etme vakti gelmiştir” dedi.
Bir basın mensubunun, “Başbakan’dan nasıl bir açıklama bekliyorsunuz?” sorusuna Vural, “Kendisi söylüyor, kurallar bellidir öyle yapılmıştır diyor. Kurallar belliyse nasıl yapıldığını açıklasın, kendisinin haberi var mı, yok mu? Talimat verdi mi, vermedi mi? Türkiye Cumhuriyeti devletinin kimler tarafından nasıl bir tuzağa düşürüldüğü konusundaki karar sürecinin elbette açıklanması gerekiyor” yanıtını verdi.
“Yargıtay’ın sayın ve gerilla açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu da Vural, “Buna ilk sayın diyen Sayın Başbakan’dı, ona bu soruyu sorsanız daha iyi olur. Herhalde bu bakımdan mutlu olmuştur. Sayın Başbakan’a sormakta fayda var. Yeni Anayasa’da kendilerinin arzu ettikleri bu süreç içerisinde yargıyı kullanarak acaba bölücü talepler için yeni bir yol temizliği midir, değil midir? Bu karar vicdanlara sığmaz, yargı vicdanlara sığmalıdır. Milletin egemenliğini kullanan yargının verdiği bu kararı vicdanları yaraladığını ifade etmek isterim. İnsanları acımasızca öldüren bir kişiye sayın ifadesini yakıştırmak Türk Milleti egemenliğini kullanan yargı açısından da düşünülmesi gereken bir olgudur. Yargının siyasileşmesinin doğuracağı en vahim sonuçlardan biri de budur. Umarım yargı katilleri, insanlık suçu işleyenleri sayın ifadesini kullananlar karşısında millettin vicdanının temsilcisi olur” şeklinde yanıtladı.