Rüşvet ve yolsuzluğa bulaşanlar nerede oturursa otursun, hangi güce sahip olursa olsun millete karşı hesap vereceklerdir. Bu dosya kapanmayacaktır


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, bugün dört eski Bakanla ilgili kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu’nun raporunu vermesinin son günü olduğunu ve raporu 17.00’ye kadar vermesi gerektiğini anımsattı.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Soruşturma Komisyonu’nun dört eski bakanla ilgili kararı hakkında “Geldiğimiz bu noktada bu iş bitmez, bitmeyecektir. Rüşvet ve yolsuzluğa bulaşanlar nerede oturursa otursun, hangi güce sahip olursa olsun millete karşı hesap vereceklerdir. Bu dosya kapanmayacaktır” dedi. 

“Bir yıllık süre içerisinde yaşanılanların, üstünlerin hukukunun uygulandığı ve darbeci bir zihniyetin hukuka, egemenliğe, yargıya nasıl darbe yaptığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu” iddia eden Vural, şöyle devam etti: 

“Bugün bu yaşadıklarımız aslında bir anayasal suçtur. Anayasayı zorla değiştirme suçu işlenmiştir, Meclis tehdit edilmiştir, hukuka, delillere müdahale edilmiştir. Maalesef Meclis iradesiyle kurulan komisyon bir çamaşır makinesi olarak kullanılmış ve sonuçta hukuktan, vicdandan uzak parmaklar siyasi talimatlarla, ilanlarla yönlendirilerek milletin vicdanına ve hukuka aykırı bir karar vermiştir. Bu karar aslında bu yapılanların yargılanması gereken bir süreç olduğunu gayet açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Komisyon 22 Aralık’ta karar vermek üzere toplandığında yüksek rakımlı tepelerden, itibarlı makamlardan gelen telefonlarla milletvekillerinin kanaatleri değiştirilmiş ve 5 Ocak’ta toplanarak çoğunluk görüşü oluşturulmuştur.” 

Komisyonun muhalefet şerhini yazacak MHP’li üyesine raporun daha verilmediğini belirten Vural, komisyonun hukuksuz bir şekilde çalıştığını savundu. 

Vural, komisyonun 5 Ocak tarihli toplantısındaki medyaya yansıyan tutanaklar ve milletvekillerinin söylediklerini anımsatarak, “22 Aralık’ta karar vermek üzere toplananların ve bu sürecin Yüce Divan’a gitmesi gerekir şeklinde vicdanı kanaat oluşanların bugün bu ifadeleri kullanmaları açıkçası çuldur. Bunların hepsi tarihe ve millete malolmuştur. Milletin vekili yerine, rüşvet ve yolsuzluk yapanların avukatlığına soyunanların hakkındaki hükmü elbette milletimiz verecektir” dedi. 

Bu işin TBMM safhası olduğu kadar anayasa safhası da olacağını kaydeden Vural, “63 gün komisyonun kurulmasını engellediler, komisyona, Meclis’e gelen dosyaları geri gönderdiler. Azaltarak tekrar Meclis’e gönderdiler. Her şeyi yaptılar ama bunun üzerini örtemeyecekler, susturamayacaklar. Susmayacağız, anlatmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

Tablet bilgisayardan, komisyona üye seçimine ilişkin Genel Kurul görüntülerini izleten Vural, şunları söyledi: 

“Minare çalınmış, kılıfına uydurulmuş. Tablo bu. Geldiğimiz bu noktada bu iş bitmez, bitmeyecektir. Rüşvet ve yolsuzluğa bulaşanlar nerede oturursa otursun, hangi güce sahip olursa olsun millete karşı hesap vereceklerdir. Bu dosya kapanmayacaktır. Bununla ilgili hükmün siyasi parmaklarımızla değil, yargı huzurunda Yüce Divan’da verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hangi parmak olursa olsun bu yaptıkları iş ve eylemleri dikkate aldığımızda bu sürecin devam edeceğini ve bu devranın döneceğini, sonuçta bu hesap vermenin gerçekleşeceğini ortaya koyuyor.” 

Vural, gazetecilerin konuya ilişkin bir sorusu üzerine, bunun Anayasa Mahkemesi süreci olduğunu ifade ederek, şu yanıtı verdi: 

“Bu süreci devam ettirecek çok şeyler var. Anayasa Mahkeme süreci var. Bu konuda anayasanın emrettiği süreçlere ve bununla ilgili usullere uyulmadığına ilişkin iddialarımız olacak. Bu kapanmayacak, kardan adamlar eriyince de açıkçası ortaya çıktığını gördünüz. Bunu, haram saltanatını elbette yıkacağız. MHP olarak biz milli hukuk sistemimizde bu meselenin hesabının sorulması gerektiğini düşünüyoruz. Süreç tamamlanmış değildir. Bu konuyla ilgili sürecin bu boyutlarıyla Anayasa Mahkemesi’ne gitme ihtimali yüksektir.” 

Parti olarak Anayasa Mahkemesi’ne götürme imkanları olmadığını ifade eden Vural, “Muhtemelen bunun diğer mahkemelere ya da başka usullerle gitme ihtimalinin yüksek olabileceğini ifade etmek istiyorum” dedi. 

Vural, özellikle şu safhaya kadar tapelerin silinmesiyle ilgili herhangi bir irade beyanı olmadığını belirterek, bu delillerin muhafaza edilmesi gerektiğini, yok edilmemesi gerektiğini kaydetti. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı “Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı”na değinen Vural, “Müjdeler olsun Sayın Davutoğlu 3 çocuk için önemli teşvikler vermiş. Allah akıl, fikir versin. Bir kişi 300, 400 lira aldı diye mi çocuk yapacak. Bu bakış açısı bizim demografik olarak ileride sıkıntı çekeceğimiz yaşlanmayı önleyebilecek bir bakış açısı değil” ifadelerini kullandı.