Rusya’nın Suriye Hakkında Hazırladığı Taslak Anayasa Hakkında Bilgilendirme


Rusya’nın Soçi, kentinde yapılan Türkiye-Rusya-İran Liderlerinin ortak toplantısında Suriye’de siyasi çözüm ana konu teşkil etmiştir. Rusya Devlet Başkanı bu toplantının gündeminde seçimler ve Anayasa olduğunu ifade etmiştir.
Hatırlanacağı üzere Rusya bir Anayasa taslağı hazırlamış ve Astana’da taraflara vermişti. Esas itibariyle Suriye’deki tarafların bu taslak üzerinde bir siyasi çözüm üzerinde çalışması talep edilmiş ve bu çerçevede Suriye’de tarafların bir araya geleceği bir Konferans düzenlemesi planlanmıştı.
Türkiye bu kongreye PYD/PKK/YPG’nin katılmasına karşı çıkmıştı. Bu konferansın hangi unsurlarla toplanacağı daha sonra belli olacaktır.
Ancak bu noktada muhtemelen bu konferansta tartışılacak konu Rusya’nın hazırladığı Anayasa taslağı olabilecektir.
Toplam 85 madde olan bu taslak anayasa hakkında bu analizin Suriye Krizini çözmek için atılması muhtemel siyasi adımları değerlendirmek için faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Bu eksende en önemli husus Suriye’nin siyasi yapısının nasıl şekilleneceğidir.
Anayasa Suriye’nin federalleşmesini ve Kürtlere kapsamlı özerklik verilmesini sağlıyor mu?
“Federal”, “federalizasyon” ve “federasyon” kelimeleri belgenin hiçbir yerindede geçmiyor. Madde 1, ülkenin adlarının “Suriye Cumhuriyeti” ve / veya “Suriye” olduğunu ve iki ismin birbirinin yerine kullanıldığını söylüyor. Madde 1 (2) “Suriye, ulusunun birliğine dayalıdır ve bütün vatandaşları için ortak ve bölünmez vatan” diyor. Madde 9 (1) “Suriye toprağı bölünemez, dokunulmaz ve ayrılmaz” diyor. Madde 9 (2) “Suriye’nin toprakları devredilemez” diyor.
Ancak, doğruda ifade edilmiş olmamakla beraber ‘Taslak Anayasa’da Federasyon, eyalet tipi yapılanmaların hukuk zeminini oluşturacak diğer bazı hükümlerin varlığı farklı bir yöne işaret etmektedir.
2. Madde Suriye’nin bir cumhuriyet olduğunu ve gücün tek kaynağının çok milletli ve çok inançlı halk olduğu ve halkın kendi kaderini belirleme hakkı olduğunu, egemenlik hakkını referandum ve milletvekillerini seçmek yoluyla kullanacağı ifade edilmektedir.
Temel hüküm, Madde 15’tir ve aşağıdaki gibidir
1. Suriye kurucu kısımlardan oluşur;
2. Yasa, kurucu parça sayısını, sınırlarını ve statüsünü belirtir;
3. Yerel yönetim organizasyonu, yetkilerin ve sorumlulukların yerinden yönetim ilkesinin uygulanmasına dayanır. Yasa, bu birimler ile merkezi makamlar, görev süreleri, mali gelirler ve çalışmalar üzerindeki kontrol arasındaki ilişkileri belirler. Aynı zamanda bu otoritelerin atanma veya seçilme şeklini de ifade eder;
4. Kanun, Kürt Kültürel Özerkliği statüsünde olacaktır.
Madde 15’e ilaveten, bazı diğer hükümlerin dikkate alınması gerekmektedir. Özellikle, 4. maddede bu soru ile ilgili bazı özel hükümler bulunmaktadır. Madde 4 aşağıdaki şekildedir.
1. Devletin resmi dili Arapçadır. Resmi dilin nasıl kullanıldığı kanunla düzenlenir;
2. Kürt kültürel özerklik hükümet kurum ve kuruluşları eşit olarak Arapça ve Kürtçe kullanacaklar;
3. Suriyeli vatandaşlara, eyalet eğitim kurumlarında ve eğitim standardını karşılayan özel eğitim kurumlarında, ana dildeki çocuklarını eğitme hakkı garanti edilecektir;
4. Her bölge, yerel olarak düzenlenen bir referandumla onaylaması halinde, yasalar tarafından düzenlenen resmi dilin yanı sıra başka bir çoğunluk dili kullanma hakkına da sahiptir.
‘Taslak Anayasa’nın Suriye’nin mevcut düzenlemelerine getirdiği büyük bir değişiklik, Suriye’nin var olan doğrudan seçilmiş tek hem resmi parlamentonun yerine iki kamaralı bir parlamentonun yerini almasıdır. Bu, “taslak anayasa” da “Kurucu Meclis” olarak anılan bu iki kamaralı parlamentonun üst kanadının kurulma biçimi de Suriye’nin “federalizasyonu” meselesiyle doğrudan ilgilidir. İlgili hüküm Madde 40:
1. Kurucu Meclis, yasama faaliyetlerine ve devletin yönetimine kurucu kısım temsilcilerinin katılımını sağlamak üzere oluşturulacaktır;
2. Kurucu Meclis, kurucu kısımların temsilcilerinden oluşur;
3. Yasada, Kurucu Meclis üyelerinin nasıl seçileceği, sayısı, statüsü ve hizmet süresi belirlenecektir.
Madde 44,Kurucu Meclisin yetkilerini belirliyor. Çoğunlukla bunlar alt meclisin (Halk Meclisi) üyelerinin aynasıdır. Ancak Kurucu Meclis bunlara ilaveten “savaş ve barış konularını çözmek” (Madde 44 (1) (3)): “Cumhurbaşkanı görev süresini sona erdirmek” (Madde 44 (1) (4)) ve “Cumhurbaşkanının olağanüstü hal veya seferberlik durumunu bildirme kararını onaylamak” (Madde 44 (1) (5). “Alt meclis tarafından başlatılan ve ülkenin Yüksek Anayasa Mahkemesini de içeren Başkan’ın Görev süresinin sona ermesini tasdik işlemi” önermektedir “(Madde 44 (1) (4), ve ayrıntıları Madde 61’de belirtilmiştir.
Bunlar olağanüstü belirsiz hükümlerdir. Bunlar dikkate alındığında 4 (2) ve 15 (4) Maddelerinde bahsedilen “Kürt Kültürel Özerkliği” nin aslında yalnızca Kürt halkına belirli kültürel ve dilsel haklar tanıyan bir hüküm olmadığı, siyasi bir varlık(federasyon-federe devlet) olabileceği ihtimalini de içerdiği değerlendirilmektedir.
“Kurucu parçalar” ın sayısı, sınırları ve yetkileri ve merkezi hükümetle olan ilişkileri, başka bir kanunla (kimler tarafından geçirileceği belli değil) belirlenecektir. Kurucu Meclisin üyeleri seçilmeyecek atanacak ama kim tarafından belli değil.
Elbette, bütün anayasalar federasyonu oluşturan parçaları tanımlamaz veya tartışmaz. Ancak bu gibi durumlarda birliği oluşturan federal kısımlar, yeni anayasa yürürlüğe girmeden önce genellikle var ya da oluşma aşamasındadır.
Bu belirsiz hükümler, daha önce belirttiğim gibi birleşik bir devlet kalmasını öngörüyor gibi görünse de Suriye’nin federalizasyonu için bir programdır ve diğer hükümlerin bir kısmı, Suriye’nin bugünkü durumundan biraz daha fazla, anlamsız olduğu kadar belirsiz bir yerinden yönetim şartını öngörmektedir.
Irak’a yapılan müdahale sonrası düzenlenen Anayasa, esasen bugüne kadar Irak’taki kaosun önemli bir kaynağını teşkil etmiştir. Bu sürecin Kürtlerin bağımsızlık taleplerini körüklediği, mezhep çatışmasını tetiklediği, Türkmenleri denge unsuru olmaktan çıkardığı, Kerkük’ün geleceğini koruyamadığı açıktır. Bu konuda değerlendirmelerimi daha önce paylaşmıştım.
Suriye’de siyasi çözümün temelini oluşturacak Anayasa yapımı çok önemlidir. Elbette Suriye’nin geleceğine Suriyeliler karar verecektir. Ancak Türkiye’nin Suriye ihtilafında etkin bir rol üstlendiğine göre Suriye’deki yapılanma hakkında Türkiye’nin siyasal tutumu ve bu tutuma yerelden verilecek destek te önemli olmaktadır.
Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü temin edecek bir yapılanma nasıl olacaktır? Terör yapılarına meşruiyet nasıl engellenecektir? Etnik ve mezhep yapılarına göre bir siyasal yapılanma nasıl bir barış getirecektir? Türkmenler Suriye siyasal dengesinde nasıl yer alacaktır? Esad rejiminden nasıl kurtulunacaktır? Ve bu Yeni Suriye yapısının garantörlüğü nasıl sağlanacaktır?
Askeri açıdan Suriye’de varlığımızın siyasal sonucu nasıl olacaktır? Nasıl olmalıdır?