Türkiye’de hukuk PKK için rafa kaldırılmıştır!


MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında AK Partinin, Karabük’te resmi devlet araçları ile yapılan yardımların karşılığında, vatandaşları tehdit ve şantajla AK Parti’ye üye yaptığını iddia etti.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “Verdikleri kumanya karşılığı vatandaşların kimliklerini alıp partiye kayıt işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Böyle bir siyaset anlayışına lanet olsun! Böyle bir siyaset anlayışını ayaklarımın altına alıyorum.” dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinde başkanlık sistemiyle, eyalet ve federasyon olduğunu da ifade eden MHP’li Vural, AKP’nin Üniter devlete ve Cumhuriyete savaş açtığını da ileri sürdü.

MHP Grup Başkanvekili Vural, sözlerinde şunları kaydetti:

“AK Parti iktidarının ilkesiz, ayarsız ve istismarcı politikaları Türkiye’nin her yerinde artık bariz bir şekilde görünür hale gelmiştir. Dün Karabük İl Özel İdaresinin araçları ile AKP üyesi yapılmak üzere kumanya karşılığında üyelik formları vatandaşlara imzalatılmıştır. Bu kadar utanç verici ve rezilce bir siyaset ancak AKP kılavuzlarına yakışır.

Karabük’te bu kumanyaya ihtiyacı olan insanların bu durumlarını istismar ederek onları partilerine üye yapmak için kumanya dağıtmaya sevk eden sebepleri maalesef görüyoruz. Çarşıda, pazarda ve işporta tezgâhları arasında partiye üye yaptıkları gibi vatandaşı tehditle, şantajla ve devletin arabası ile kumanya dağıtmak suretiyle partilerine üye yapıyorlar.

Devletin arabası ve devletin malı ve bizim kaynaklarımızla AKP darbeci zihniyeti, demokrasiden nasibini almamış bir zihniyet milletin manevi değerlerini istismar etmek suretiyle insanlarımızın maalesef bu sıkıntılarını istismar etmeye devam ediyor.

Bugün geldiğimiz bu noktada kumanya dağıtma işini devlete ait araçlarla gerçekleştiren bu zihniyettir. İşte bu AKP bu milletin basınını, esnafını, sivil toplum örgütünü, meslek örgütlerini ve yargıyı baskı ve tehdit altına alıp vatandaşları da iki torba kömürle, iki torba makarna ile onları partilerine üye yapacak kadar seviyesiz bir politika izlemektedir.

Verdikleri kumanya karşılığı vatandaşların kimliklerini alıp partiye kayıt işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Böyle bir siyaset anlayışına lanet olsun! Böyle bir siyaset anlayışını ayaklarımın altına alıyorum.

Dün Karabük, Soğuksu mahallesinin TOKİ mevkiinde bunlar yapıldı. Bunlar milletin milli ve manevi değerlerinin hepsini hortumlayan bir zihniyeti ortaya çıkarmışlardır. Muhtaç olan o insanların o muhtaçiyetlerini siyasi rant için kullanacak kadar alçalan insanlar bunlar. Zulüm, tehdit ve baskı yapmalarına rağmen kendi partilerine üye olmayan vatandaşlara ” sana yardım yok” zihniyeti de sergilenmiştir.

Bu bir seviyesiz siyaset belgesidir. AKP tarafından Türkiye’nin her yerinde kömür ve kumanyalar dağıtılırken bunlar yapılmaktadır. Bizim görevimiz böyle bir siyaset anlayışıyla mücadele etmektir. Geldiğimiz bu nokta gerçekten AKP siyasetinin nasıl parti menfaati için papaz elbisesi giyebileceğini gösterecek bir siyaset türünü ortaya koyuyor.

İnsanların ıstırabını, açlığını ve yokluğunu siyaset için kullandılar. Dinimizi siyaset için istismar ederler. Böyle bir vicdansız siyaset anlayışı ile Türkiye’nin gideceği yol yoktur. Bu tipik bir siyasi yozlaşmadır. Aslında Türkiye’de maalesef hukuk kalmamıştır. Bugün Türkiye’de hukuk artık güçlülerin hukuku haline gelmiştir.

Türkiye’de artık hukuk devletinden söz etmek mümkün değildir. Türkiye’de hukuk PKK için rafa kaldırılmıştır. Bugün artık PKK hukuku geçerlidir. Milletin hukuku geçerli değildir. Tehdit ve şantaja AKP boyun eğmiştir.

BDP’li Gülten Kışanak’ın, ” mevcut yasalarla Öcalan yasadışı bir örgüt lideri olarak görülüyor, bir savcı çıkıp dava açarsa ne yapacağız bunun için yasal güvence istiyoruz. Bu sürecin yürümesi için çok önemlidir.” şeklinde yaptığı tehdit ve şantaj Adalet Bakanlığı’nda karşılığını buluyor. PKK ve BDP AKP hükümetini tehdit ederek güvence istemiştir. Adalet Bakanı da savcıları tehdit etmek sureti ile PKK ve BDP’ye güvence verdi. Tablo maalesef budur ki dün teslimiyetin başka bir boyutuna şahitlik ettik.

Adalet bakanı savcı ve hâkimleri tehdit etmektedir. PKK şantajına boyun eğmektedir. Hukuku ayaklar altına alarak PKK’yı başlarının üstünde tutmaktadırlar. Bugün geldiğimiz bu noktada Adalet bakanı ” bir savcı çıkıp hesap mı soracak. Bu suçsa ben bu suçu burada işliyorum.” diye bilmektedir. Suç işleyen ve işlediğini itiraf eden bir adalet bakanı vardır.” dedi

Cumhuriyet savcılarının harekete geçmesini isteyen Vural, ”AKP, 28 Şubat ürünüdür ve darbecidir. Türkiye, Anayasal düzeni PKK eliyle değiştirmek için egemenliğini milletten değil PKK’dan alan bir iradeyle karşı karşıyadır. Nerede demokrasi havarileri, nerede hukuk isteyenler!” diye sordu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Vural, bir gazetecinin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, ”Öcalan’ın yeniden yargılanamayacağı” açıklamasını anımsatması üzerine Vural, ”Yeniden yargılanmasını bırakın Öcalan’ı zaten serbest bırakmak istiyorlar. Bunun için söz verdiler. Amaç ve hedef PKK ve Öcalan’a af getirmektir” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefinde başkanlık sistemiyle, eyalet ve federasyon olduğunu da ifade eden MHP’li Vural, ” Bunlar Üniter devlete ve Cumhuriyete savaş açtılar.” diye konuştu.

Vural, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ”Kandil, bir bağlantı kurularak Öcalan’ın sesini duymak istiyor” sözlerinin sorulması üzerine de ”Zannederim Başbakan da o özlem içerisinde. Erdoğan ile Demirtaş aynı özlem içerisinde kıvranıyorlar, aynı özlemi paylaşıyorlar” dedi.

Bir gazeteci tarafından da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in ”Devlet Bahçeli’nin çocuğu yok, evlat acısını bilmez” sözlerinin sorulması üzerine Vural, sözlerinde şunları kaydetti

“Hüseyin Çelik gerçekten siyasetin bu kadar seviye kaybetmesine ve seviyesizleşmesine katkı sağlayan bir kişidir. PKK ve BDP’nin sözcüsü olmayı hak etmiştir. Çünkü şeytanla görüşmeyi başarabilen nadir insanlardan birisidir. Siyasetin Ebu Cehil’idir. Sevgi ve acıyı kan bağıyla tanımlamak, ırkçı ve gayri insanı bir anlayışın tezahürüdür. Bu anlayışı Peygamber efendimiz ayaklarının altına almıştır. İblis ulağı Hüseyin Çelik bilmelidir ki senin Genel Başkan’ın avare avare belediye sporda top koştururken, senin gibi fitneciler o günlerde saklandıkları deliklerinden sokağa çıkmazken Sayın Bahçeli’nin evladı, kardeşi gibi sevdiği, omuz omuza verdiği, kardeşlerinden, evlatlarından öte bildiği 5 bin dava arkadaşı, vatan, millet, bayrak, için şehit düşmüş, idam sehpalarında can vermiştir. Siz ancak bu kişilerin mektuplarını okuyabilirsiniz. Onların yürüttüğü mücadeleyi bilemezsiniz.Siz o zaman Ergün Plak’tınız. Size vatan evlatları için ağlamak nasip olmadı, olmayacak. Çocuk sahibi olup olmamak nasip ve Cenab-ı Hakk’ın takdiridir. Allah, evlat nasip ederse de hayırlısını versin. Vatan ve millet sevgisiyle dolu evlat versin. Yoksa iblislerle, şeytanlarla görüşüp, milletin maddi ve manevi değerlerine saldıranlardan olmasın. Allah Salih evlatlar ihsan etsin.” dedi