Orta Direği Güçsüz Bir Türkiye…


TÜİK Sosyoekonomik Seviye Araştırması sonuçlarını yayınladı. Sosyoekonomik seviye (SES), hanehalklarının sosyal ve ekonomik statüsünün birlikte ele alındığı bir ölçüm aracıdır.

2023 yılı Türkiye geneli verilerine göre hanehalklarının sosyoekonomik seviye dağılımı şöyledir:

• Üst seviye (A ve A+): %12.1

• Üst altı seviye (B): %16.4

• Orta seviye (C1 ve C2): %36.2

• Alt seviye (D): %18.6

• En alt seviye (E): %16.7

Buna göre Sosyoekonomik seviyede orta direk dediğimiz orta sınıfın oranı %36,2. Bu sınıfın altındakilerin(D+E) oranı da %35,3. Yani artık orta sınıf ile altındakiler eşitlenmiş.

81 ilin büyük çoğunluğu, ne güçlü bir orta sınıf omurgasına sahip ne de tamamen alt sınıfa yaslanmaktadır. Orta sınıf oranları genellikle %30–%40 bandında sıkışmış, yani “geçişken profil” dediğimiz kırılgan bir yapıya oturmuştur.

İller bazında incelendiğinde 81 il içinde 63 ilde alt sınıf orta sınıftan yüksek. Sadece 18 ilde orta sınıf alt sınıftan fazla.

973 ilçeden 721 ilçede altsınıf orta sınıftan fazla.

Bölgelerde alt sınıfın orta sınıfın üzerinde olduğu ilçe sayısı:

Karadeniz: 162

İç Anadolu: 149

Doğu Anadolu: 100

Ege: 92

Akdeniz: 83

Marmara: 72

Güneydoğu Anadolu: 63

Kırılganlığın en çok Karadeniz ve İç Anadolu’da yoğunlaştığını net şekilde ortaya koyuyor.

Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun diğer bölgelere göre daha düşük SES skorlarına sahip olduğu da dikkate alınmalı.

Bu tablo, gelişmiş toplumlarda orta sınıfın %50–60 oranında olduğu normla karşılaştırıldığında, Türkiye’de orta sınıfın toplumun taşıyıcı kolonu olmaktan uzaklaştığını göstermektedir. Orta sınıfın zayıflaması, hem ekonomik krizlere karşı toplumsal direnci düşürmekte hem de siyasal kutuplaşmayı artırmaktadır.

Yoksulluk İçinde Homojenleşme: Güçlü Orta Sınıf Görünümünün Aldatıcı Yönü

SES verileri, görece düşük GSYH düzeyine sahip bazı illerde orta sınıf oranlarının yüksek çıktığını göstermektedir. Ancak bu, gerçek bir refah temelli orta sınıf anlamına gelmemektedir. Aksine bu durum, “yoksulluk içinde homojenleşme” olarak tanımlanabilir: toplumun büyük bölümü benzer gelir seviyesinde olduğu için göreli olarak “orta sınıf” görünümü ortaya çıkmaktadır.

Bu illerdeki orta sınıf, aslında fakirliğin eşitleyici etkisiyle oluşmuş, düşük refaha dayalı kırılgan bir profildir. Dolayısıyla bu bölgelerde orta sınıf güçlü görünse de, bu güç sürdürülebilir değil; gelir dağılımı düştükçe tüm sınıf birden alt seviyeye kayma riski taşımaktadır.

Yüksek Gelirli İllerde Orta Sınıfın Erimesi

İstanbul, Ankara, Kocaeli gibi yüksek kişi başına gelire sahip illerde bile orta sınıf oranı %35–%40’ın altında kalmıştır. Bu illerde üst sınıf ile alt sınıf arasındaki makas açılmış, orta sınıf ise daralmıştır.

Bu durum, yüksek gelirli toplumlarda bile orta sınıfın erimesinin Türkiye’de şimdiden gözlemlenmeye başladığını göstermektedir. Orta sınıfın kaybı, toplumsal dengenin zayıflaması ve kutuplaşmanın artması anlamına gelir.

Türkiye’nin Sosyoekonomik Haritası: Bölgesel Çelişkiler

Marmara ve Ege bölgeleri yüksek GSYH seviyelerine rağmen güçlü bir orta sınıf yaratamamış, “geçişken profil” yoğunlaşmıştır.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da orta sınıf oranı daha yüksek görünse de, bunun nedeni refah artışı değil, düşük gelir seviyesinde homojenleşmedir.

İç Anadolu ve Karadeniz illerinde ise heterojen bir yapı dikkat çekmektedir: bazı iller geçişken profilde, bazıları derin yoksullukta sınıflanmıştır.

Bu tablo, Türkiye’nin sosyoekonomik gelişmişlik farklarının gelir düzeyinden daha çok orta sınıfın niteliği üzerinden okunması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Orta Sınıfın Güçsüzlüğünün Riskleri

Orta sınıf, modern toplumların istikrar ve refah sigortasıdır. Orta sınıf güçlü olduğunda:

-Ekonomi daha öngörülebilir olur,

-Gelir dağılımı dengelenir,

-Demokrasi daha kapsayıcı işler,

-Sosyal hareketlilik artar.

Türkiye’de orta sınıfın güçsüzlüğü ise şu riskleri beraberinde getiriyor:

-Gelir uçurumunun derinleşmesi → üst sınıf zenginleşirken, geniş kitleler alt sınıfa kayıyor.

-Kırılgan tüketim yapısı → orta sınıfın zayıf olması, iç talebin sürdürülebilir büyüme için yeterli olmamasına yol açıyor.

-Toplumsal kutuplaşma → orta sınıf köprü işlevi göremezse, toplum üst ve alt sınıflar arasında bölünüyor.

-Siyasal istikrarsızlık riski → orta sınıfın daralması, demokratik dengelerin zayıflamasına yol açıyor.

Orta Sınıfın Güçlendirilmesi Türkiye’nin En Kritik Önceliği

SES ve GSYH verilerinin birlikte analizi, Türkiye’nin orta sınıf omurgasının kırılgan ve geçişken bir profil sergilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

-Yüksek gelirli illerde orta sınıf daralmakta,

-Düşük gelirli illerde orta sınıf homojenleşmiş fakirlikten ibaret kalmaktadır.

Bu tablo, sürdürülebilir kalkınma ve toplumsal istikrar açısından büyük bir uyarıdır. Türkiye’nin geleceği için en kritik hedef, orta sınıfı güçlendirecek politikaların hayata geçirilmesi olmalıdır:

-Eğitimde fırsat eşitliği,

-Gelir dağılımında adalet,

-Kayıt dışı ekonominin azaltılması,

-Bölgesel kalkınma politikalarının güçlendirilmesi,

-Orta gelir gruplarını destekleyecek sosyal ve ekonomik programlar.

Siyaset kendi gerçekleri yerine toplumun bu gerçekleri üzerine siyaset üretmelidir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir