Lapa ve Tüfek: QOU VADİS?


“Süngü ile yokla. Lapa bulursanız devam edersiniz. Çelik bulursanız çekilirsiniz.”

Lenin

”İlk bölümde duvarda asılı bir tüfek olduğunu söylüyorsanız, ikinci ya da üçüncü bölümde o tüfek paylamalıdır. Eğer patlamayacaksa o tüfek orada asılı olmamalıdır.”

Çehov

Putin, TASS ajansına 2 Mart 2020’de verdiği mülakatta Çehov’un bu prensibini sorulması üzerine şöyle diyor:

“Tiyatro için bu doğru olabilir. Güvenlik ve siyasi gerçeklik başka kurala tabidir. Sadece bir sahnede asılıysa patlar. Benzer tüfek yakındaki bir sahnede asılıysa, yakınındaki birinin onu kullanmak istemesi pek olası değildir.”

Putin, Rus imparatorluğu, Sovyetler Birliğinden bakarak günümüzde bunları ihya etmek olarak anlaşılacak egemenlik, toprak bütünlüğü, bağımsızlık,milli devlet hakkında söylemlerinin yanında Lenin ve Çehov’un bu yaklaşımlarını da benimsemiş görünüyor: Süngü ve Lapa/Sahnedeki Tüfek

Evet asker yığmalar, tatbikatlar, provokasyonlar, tehditler, söylemler anlaşılan “lapa” buldu, devam etti. Kendi tiyatro sahnesinde asılı olan “tüfek”in benzeri bir başka sahnede olmayınca da “tüfek” patlatıldı. Maalesef Ukrayna toprakları işgal edilmeye başlandı.

Unutmayalım ki 1.Dünya savaşı öncesi 1914’te ahlaki ve siyasi farklılıklar bir mutabakata engel olmuş ve güveni zedelemişti. Maalesef günümüzde de benzer ortamdayız.

Tarihçi Christopher Clark sleepwalkers-Uyurgezerler kitabında 1.Dünya savaşına katılanlar hakkında şunu yazmış:

“Kendi ahlaki pusulalarından emin, ancak köklü kültürler, yurtseverlik ve paranoya, tarih ve halk hafızası tortulları ile hırs ve entrikaların karmaşık etkileşimini bilmeden sarp bir tırmanış boyunca yürümeye devam için koşullandığını”

Putin’in söylemlerinin ve hareketlerinin analizini yaptığım paylaşımlar dikkate alındığında Putin “kendi ahlaki pusulalarından emin sarp bir tırmanış boyunca yürümeye” devam etti. Bu yürüyüş hangi “karmaşık etkileşimlerle” nereye varacaktır?

Clark kitabında şöyle yazıyor: “1914’ün kahramanları tetikte ama kör, hayallere boğulmuş, ancak dünyaya getirmek üzere oldukları dehşetin gerçekliğinden bihaber uyurgezerlerdi. “Elbette günümüze yaşadığımız bu sürecin topyekun bir savaş ortamına sürüklenmesini öngörmüyorum.

Ancak şu soruyu da sormak lazım: Uluslararası düzen ve güvenliği önemli risklerle karşılaştığı süreçte günümüz dünyası uyurgezer, bakan ama görmeyen, kitap, kural ya da tecrübeyi dikkate almayanların dünyası mı?

QOU VADİS?

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir