Rusya Devlet Başkanı Putin Ukrayna topraklarında Donetsk ve Luhanks bölgelerinin bağımsızlığını tanıdığını ilan etti ve Rus ordusu bu bölgelere girdi. Maalesef Rusya uluslararası düzenin en temel kuralı olan egemenlik ve toprak bütünlüğü ilkesini red etti.
Putin’in bu kararı açıklarken yaptığı 21 Şubat 2022’de konuşmada kullandığı ifadeler Rusya’nın temel zihniyetini ortaya koyuyor: “Ukrayna bizim için sadece bir komşu değil, kendi tarihimizin, kültürümüzün, manevi alanımızın ayrılmaz bir parçasıdır”.
Putin 12 Temmuz 2021’de yazdığı makalede de şunları yazmıştı. “Ukrayna geçmişini inkar ederek ülkelerinin bağımsızlığını haklı çıkarmaya karar verdi.” Ukrayna, Rus İmparatorluğu’nun ve Sovyetler Birliği’nin bir parçası olduğu dönemi bir işgal olarak görmeye başladı.””Ukrayna’nın gerçek egemenliğinin ancak Rusya ile ortaklaşa mümkün olduğuna eminim. Birlikte her zaman daha güçlü ve daha başarılı olduk ve olacağız. Çünkü biz bir kişiyiz.”
21 Şubat 2022 konuşmasında Putin şunları söylüyor: “Lenin, Sovyet devletinin temelini,konfedere devlet sistemi ve ulusların ayrılmaya kadar kendi kaderini tayin hakkına dayadı. Bu fikirler 1922 Sovyetler Birliği Bildirgesi’nde,SSCB’nin oluşumu ve 1924 SSCB Anayasasında yer aldı.”
Putin sonradan şu soruyu soruyor: “Eski imparatorluğun eteklerinde sınırsızca büyüyen milliyetçi hırsları tatmin etmek neden gerekliydi?
“Putin konuşmasında daha sonra şunları ifade ediyor: “Rusya ve halklarının tarihsel kaderi açısından, devlet inşasının Leninist ilkelerinin sadece bir hata olmadığı, dedikleri gibi, bir hatadan çok daha kötü olduğu ortaya çıktı. 1991’de SSCB’nin çöküşünden sonra, bu kesinlikle bariz hale geldi.”
“1922’de SSCB eski Rus İmparatorluğu topraklarında kuruldu. Ancak yaşam,bu kadar büyük ve karmaşık bir bölgeyi korumanın veya önerilen amorf, aslında konfederal ilkeler üzerinde yönetmenin imkansız olduğunu gösterdi. Hem gerçeklikten hem de tarihsel gelenekten tamamen ayrılmışlardı.”
“Milliyetçi hırsların basilleri kaybolmadı ve milliyetçiliğin bulaşmasına karşı devletin bağışıklığını zayıflatan başlangıçta döşenen mayın sadece kanatlarda bekliyordu. Böyle bir mayın, tekrar ediyorum, SSCB’den ayrılma hakkıydı.”
“Bağımsızlık kazanmanın değerini kendilerine atfedenler,radikaller ve milliyetçilerdir. Durum hiç de öyle değil.Bolşevik liderlerin devlet inşasında, ekonomik ve ulusal politikada farklı zamanlarda yaptığı tarihi, stratejik hatalar, birleşik ülkemizin dağılmasına yol açtı.”
“Komünizasyondan kurtulmak mı istiyorsunuz? Bu bize çok yakışıyor. Ancak dedikleri gibi, yarı yolda durmak gerekli değildir. Ukrayna için gerçek komünizasyonun ne anlama geldiğini size göstermeye hazırız.” Putin burada daha önce ifade ettiği Sovyetler Birliğinde sahip olduğunuz toprakları bırakıp gidilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Putin konuşmada “Ne oldu? Bütün bunlar neden oluyor?” diye soruyor ve sonra da şunu ifade ediyor: “Cevap açık: çünkü sadece Sovyet döneminden değil, Rus İmparatorluğu’ndan da alınan çeyiz, çarçur edildi ve ceplere alındı.”
Putin’in konuşmasındaki ifadeleriyle aslında Çar 1. Petro’dan kalan “Sıcak Denizlere” inme vasiyetini, Rus İmparatorluğu’nun devlet ideolojisi haline gelecek olan Çar I.Nikolay’ın ‘Ortodoksluk, otokrasi, narodnost(kimlik)’ adlı ünlü üçlüsünü ve Sovyetler Birliğini yeniden üretiyor.
Ayhan Tuğcugil mahlasıyla İskender Öksüz “Fikir Sistemi Nedir?” başlıklı makalesinde (Töre, 1976, sayı:56) şunu yazmış: “Bir ideolojiye iki türlü bakabiliriz: Bir iddialar, sloganlar ve hareketler topluluğu olarak… Veya bir fikir sistemi olarak.”
Bunun ışığında Putin’in 21 Şubat 2022’de Ukrayna’nın Donetsk ve Luhanks bölgelerinin bağımsızlığı konuşmasında yer alan ifadeler ve hareketleri dikkate alındığında nasıl bir fikir sistemi ile karşı karşıya olunduğunu anlamamızı sağlar.
Putin’in Rus İmparatorluğu, Sovyetler Birliği, toprak bütünlüğü, bağımsızlık,egemenlik, milliyetçilik kavramlarına yüklediği farklı anlam ve bu eksende bir kutupbaşı olma tutkusu dikkate alınmalıdır.
Unutulmasın ki “Dünya gömlek değiştireceği zaman hareketler sakınılmaz olur.”
Bu düşünce ve hareketlerin nasıl gelişebileceği öngörülmelidir. Ancak eski Sovyetler Birliğine geri dönüş olmayacaktır.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın egemenliği,bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü geriye götürülemeyecektir.
Sovyetlerden ayrılmayı sorun gören böyle bir söyleme karşı bu değerler savunulmalı ve kararlı bir tutum oluşturulmalıdır.