Malazgirt ruhu…


Malazgirt, yalnızca bir zafer değil; Anadolu’da Türk milletinin ruhunu, kültürünü ve tarihini şekillendiren kutlu bir dönüm noktasıdır.

Malazgirt Coğrafyayı Vatan yapan, Anadolu’ya Türk mührünü vuran bir iradedir. Malaz­girt Türk askeri zaferidir.

Malazgirt ruhu; vatan sevgisi, millet şuurudur. Malazgirt Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki hâkimiyet beratı, hükümranlık bedelidir. Türk milleti son sözünü Malazgirt’te söylemiş, ayak bastığı toprakların ruhuna vatan sedasını can pahasına üflemiştir.

O günden bugüne vatan tektir, adı Türk’tür. Binlerce yıldır millet tektir, adı Türk’tür.

Malazgirt’le Anadolu’yu vatanlaştırıp bütünlük içinde kılmak için insan kütlelerinin din, aile, ahlak, irfan, dil ve edebiyat, sanat, hukuk, devlet, iktisat gibi… müesseseler meydana getirmesi; gaye birliğine ve bir kültüre, geleneğe sahip olması lazım gelmiştir. Artık insan kitlesi millet olmuştur. Anadolu’da milliyet fikrinin esası da vatanla, vatanın doğuşu ile başlar. Vatan felsefesi bu belirlilikle ve bu anda kazandıkları şahsiyet­le başlar.

Bu bakımdan Malazgirt toplumsal şahsiyetin, milli kimlik, kültür, hafıza ve bilincimizin sarsılmaz unsurudur.

Malazgirt’in çizdiği yörüngeyi değiştirmemiz imkansızdır.

Kendi vatanımızın, milletimizin tarihi zaruretlerinden kurtulmak istesek, vaziyet ne olur? «Kader birliği», «tarih birliği» ve öteki müesseselerin birliği ile şu alem içinde imkan altına sokabildiğimiz anlaşma, başarma, sevme, sevilme, duyma, bilme .. gibi her şeyden uzak kalmış; bizimle hiç münasebeti olmayan diğer tarihi imkanlar ve zaruretler içinde kaybolmuş oluruz.

İşte Türkiye’den Kürdistan çıkarmayı düşleyenler vatanımızın, milletimizin tarihi zaruretlerinden kurtulmak isteyenlerdir. Bunlar kayboluşun simsarlarıdır.

Sultan Alpaslan’dan Malazgirt’te “Size öyle bir vatan aldım ki, ebediyen sizin olacaktır.” demişti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Sekiz yüz elli bir yıl sonra aynı gün” Gazi 26 Ağustos 1922’de vatana el uzatan işgalciler ile Kürdistan, Ermenistan kurmak isteyenlere karşı Türk Vatanını, Malazgirt ruhunu korumuştur.

Türkiye’de Kürdistan kurmak isteyen PKK ve uzantıları, Türkiye’nin Kürdistan sorunu yoktur, Türk birliğinden ayrılmak isteyenleri kendimizden kabul etmeyiz diyen Kürtlerin temsilcisi de değildir. Vatanımızda Kürdistan kurmak isteyen kim olursa olsun akıbeti felakettir, bu çerçevede yanlış hesap yüklü bir maliyetle Türk milletinin kutlu iradesine çarpıp bölücü ittifakın tepesine binecektir.

Malazgirt’in temsil ettiği anlam ve ruh PKK paçavralarını, sözde Kürdistan hezeyanlarını hazmetmez. Malazgirt bu hezeyanların meşruiyetine zemin olamaz.

Türkiye PKK yöneticilerinin, teröristlerinin konağı, yol geçen hanı değildir. Kandil dağından Malazgirt ovasına hiçbir inzibati veya cezai takibata uğramadan ellerini kollarını sallayarak inişleri düşünülemez.

PKK terör yöneticileri ve teröristleri Türkiye’de ya kahraman güvenlik güçlerimizin iman dolu serhaddine çarpacak ya da Türk milleti adına hüküm verecek olan mahkemelere oradan da F tipi cezaevlerine gelebilecektir.

Unutulmasın ki şehit ve gazilerimiz Malazgirt ruhunu korumak için canlarını kanlarını vermişlerdir.

Malazgirt ruhunu koruyacağız…

Malazgirt Marşı

Aylardan Ağustos, günlerden Cuma

Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum’a

Bozkurtlar ordusu geçti hücuma

Yeni bir şevk ile gürledi gökler

Ya Allah…Bismillah… Allahuekber

Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu

Ardında Oğuz’un ellibin tuğu

Andırır Altay’dan kopan bir çığı

Budur, Peygamberin övdüğü Türkler…

Ya Allah…Bismillah… Allahuekber

Türk, Ulu Tanrı’nın soylu gözdesi

Malazgirt Bizans’ın Türk’e secdesi

Bu ses insanlığa Hakk’ın müjdesi

Bu seste birleşir bütün yürekler…

Ya Allah…Bismillah… Allahuekber!..

Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,

Anadolu başlar, vatan olmaya…

Kızılelma’ya hey… Kızılelma’ya!!!

En güzel marşını vurmadan mehter

Ya Allah…Bismillah… Allahuekber

(Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir